Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/19043 E. 2014/23246 K. 09.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19043
KARAR NO : 2014/23246
KARAR TARİHİ : 09.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2013/1012-2014/195

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine dair kesinleşen mahkeme kararından sonra, süresi içinde başvurduğu halde işverence işe başlatılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile boşta geçen süre ücreti, ve işe başlatmama tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren vekili, müvekkili şirket ile B.. arasında imzalanmış olan hizmet alım sözleşmesinin sona ermiş olması sebebi ile davacının B..’ta görevlendirilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple işe iade kararın kesinleşmesi üzerine işe iade talebinde bulunan davacının Zonguldak Devlet Hastanesinde görevlendirildiğini, davacının çağrıya rağmen işe başlamadığını bu sebeple feshin geçerli hale geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Bozma İlamı:
Mahkemece, yapılan ilk yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Kararın süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 05.02.2013 tarihli 2012/30278 esas 2013/1846 karar sayılı ilamı ile “davacı işçinin Kartal 1. İş Mahkemesinin 2008/16 esas dosyası üzerinden açmış olduğu işe iade davası kabul ile sonuçlanarak kesinleşmesi üzerine 05.12.2008 tarihli ihtarname ile işe başlatılması hususunda başvuruda bulunduğu, davalı işvereninin 22.12.2008 ve 30.12.2008 tarihli ihtarnameleri ile davacının daha önce çalıştırıldığı B..’a ait iş yerinde çalıştırılma imkanı bulunmadığını ve İstanbul içerisinde bir başka iş yerlerine sahip olmadığını belirtilerek, davacıyı Zonguldak Karaelmas Üniversitesinde çalıştırılmak üzere işe davet ettiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece, işe iade başvurusunda bulunulan tarih itibari ile davalı işverenin İstanbul ilinde bir başka işyerinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, sonucuna göre bir değerlendirme yapılarak, işverenin işe davetinde samimi olup olmadığı belirlenmelidir“ gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonucunda, davalı işverenin işe davetinden samimi olduğu kanaatine varılarak, davacının işe başlatmama tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, kıdem ve ihbar tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağı talepleri yönünden ise davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur .
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu üzerine işverenin davacıya işe başlatıp başlatmadığı ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret alacağına hak kazanılıp kazanılmadığı hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur.
İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır.
İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz.
Somut olayda, mahkemece işverence de samimi olarak işe davet edilen davacı işçinin bu davet rağmen işe başlamadığı kabul edilmiş ve bu husus açıkça gerekçede gösterilmek sureti ile işe başlatmama tazminatı istemi reddedilmiştir. Karar davacı tarafça temyiz edilmediğinden bu husus davacı tarafın da kabulündedir. Bu durumda işverence 08.02.2007 tarihinde gerçekleştirilen feshin geçeri bir fesih sonuçlarını doğuracağı dikkate alınarak, davacının boşta geçen süre ücret alacağı isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Ayrıca yukarıda da belirtildiği üzere, 08.02.2007 tarihli fesih geçerli feshin sonuçlarını doğurduğundan, davacının kıdem tazminatına esas hizmet süresi, dört aylık boşta geçen süre dahil edilmeksizin belirlenmelidir. Bu hususun dikkate alınmaması da hatalı olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir .
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.09.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.