YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19027
KARAR NO : 2014/24542
KARAR TARİHİ : 18.09.2014
MAHKEMESİ : İzmir 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2014
NUMARASI : 2013/175-2014/196
Hüküm süresi içinde davacı ve davalı P.. Ltd. Şti. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe iade kararına rağmen müvekkilinin işe başlatılmaması halinde kanuni tazminatların davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini istemiştir.
Davalı B.. B.. vekili, davacının 4734 sayılı Kamu ihale Kanunu gereği idarece yapılan temizlik hizmet alımı ihalesi çerçevesinde ihaleyi alan diğer davalı firma elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin feshinin de diğer davalı şirketçe yapıldığını, bu sebeple belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini, çöp toplama araçları şoförlerinin hızlı ve tehlikeli araç kullandığı yönünde ilçe vatandaşlarından belediyeye gelen şikayetler sebebiyle şoför değerlendirme sınavı yapılmasına karar verildiği, şoförlük değerlendirme sınavı sonucuna göre kendisine verilen süpürgecilik-kolculuk işini görevleri arasında yer almasına rağmen yapmayacağını açıkça ifade eden davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h maddesi gereğince haklı ve geçerli sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı P.. Taşımacılık İnş. Tem. Hiz. Pet. Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; Davacının, müvekkili şirketin diğer davalı belediyeden almış olduğu ihale kapsamında belirli süreli iş sözleşmesi ile 05.05.2009 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının da aralarında bulunduğu ihale kapsamında çalışan çöp kamyonu şoförlerinin asıl işveren Bayraklı belediyesinin talep ve talimatı ile Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sürücü kursundan hoca getirtilerek performans değerlendirmesine tabi tutulduğu ve hakkında olumsuz rapor verilen davacının görev tanımının, işverenin yönetim hakkı kapsamında halkın can ve mal güvenliği gözönünde bulundurularak iş sözleşmesindeki görev tanımına uygun olarak değiştirildiğini, hatırlatıldığı halde verilen işi yapmamakta ısrar eden davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 25/II-h maddesi gereğince haklı sebeple feshedildiğini, feshin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı, şahit anlatımları, davacının yaptığı iş ve çalışma süresi çalışma şekli ile kesinleşen Mahkeme kabullerine göre 4857 sayılı Kanun’un 6/2 maddesi gereğince davalı belediyenin davacının asıl işvereni, davalı şirketin ise alt işvereni oldukları, davalı belediyenin Milli Eğitim Müdürlüğü onaylı ehliyet eğitimi veren öğretici ile birlikte gerçekleştirdiği “Şoför Değerlendirme Sınavı” sonucunda davacının şoförlüğünün “kötü” olarak değerlendirilmesi üzerine davacının şoförlük görevinden alınıp görev tanımında yer alan kolculuk ve süpürgecilik görevlerinde çalışmaya devam edeceğinin bildirildiği, davacı tarafından verilen görevin kabul edilmemesi üzerine iş sözleşmesinin feshedilmesinin bir zorunluluk olarak ortaya çıktığı kabul edilmekle birlikte uzun yıllardan bu yana şoförlük görevinde çalışan davacının bu görevden vasıf ve ehliyete ilişkin yeterliliğini kaybettiği gerekçesi ile alınması sonrasında aynı işyerinde vasıfsız işçilerin çalıştığı ve bu göreve göre daha alt konumda olan kolculuk veya süpürgecilik görevlerinde çalışmaya devam etmeye zorlanmasının uygun olmadığından haklı fesih şartlarının davada gerçekleşmeyip ileri sürülen sebebinin geçerli fesih sebebi sayılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı P.. Taşımacılık İnş. Tem. Hiz. Pet. Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti. Vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davacının iş sözleşmesi yapmakla ödevli bulunduğu Süpürge ve Kolcu işlerinin yapılması bildirildiği halde yapmadığı sebebi ile feshedilmiştir. Her ne kadar mahkemece feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilmiş ise de, davacının üç yıl süre ile yapmış olduğu şoförlük işinde yeterli olmadığı yönünde işverence yapılan tespite ilişkin objektif bir değerlendirme sisteminin varlığı ileri sürülmemiş ve tespite ilişkin bilgi ve belgeler sunulmamıştır. Bu durumda davacının çalışma şartlarında yapılan esaslı değişiklik geçerli bir sebebe dayanmadığından buna bağlı olarak yapılan fesih geçerli sebebe dayanmamaktadır. Mahkemece işe iade isteğinin kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacı tarafın kanun süresi içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacı tarafın dört aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 60,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak oybirliğiyle 18.09.2014 tarihinde karar verildi.