Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/18983 E. 2014/23245 K. 09.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18983
KARAR NO : 2014/23245
KARAR TARİHİ : 09.09.2014

MAHKEMESİ : Alanya İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2014
NUMARASI : 2013/233-2014/65

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini, iş yerinde fazla çalışma yapmasına, ulusal bayram genel tatil günleri ile hafta tatillerinde çalışmasına rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini ve hak kazandığı yıllık izinlerin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili , davacının müvekkiline ait iş yerinde kesintili olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacının istifası ile sonlandığını, iş yerinde üç vardiya sistemi ile çalışması sebebi ile fazla çalışma yapılmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir .
Bozma ilamı
Mahkemece, yapılan ilk yargılama sonucunda 12.06.2012 tarih 2010/217 esas-2012/347 karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda, Dairemizin 05.11.2013 tarih 2013/23264 esas-2013/23381 karar sayılı ilamı ile ilgili karar; “… davacının davalıya ait işyerinde 01.01.1998-23.05.2004 ve 02.10.2004-09.11.2009 tarihleri arasında 2 ayrı dönem itibari ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ilk çalışma süresinin istifa ile sonlandığı dikkate alınarak, 01.01.1998-23.05.2004 arasındaki çalışma dönemi kıdem ve ihbar tazminatı açısından hesaplama dışında bırakılmıştır. Davacı tarafça da, bu tespite itiraz edilmemiş ve karar davacı tarafça temyiz edilmemiştir. Bu durumda davacının ilk çalışma döneminin 23.05.2004 tarihinde son bulduğu ve bu dönem için yıllık izin talep edebilme hakkının da 23.05.2004 tarihinde doğduğu görülmektedir. Islah tarihi olan 22.03.2012 tarihinde davacının 2004 yılında sona eren ilk çalışma dönemine ilişkin yıllık izin alacaklarının zaman aşımına uğradığı anlaşılmaktadır . Davalının bu hususta süresinde ileri sürdüğü zaman def’ininin dikkate alınmaması hatalıdır …“ gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece usul ve kanuna uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve yapılan yargılama sonucunda, yıllık izin ücret alacağı isteminin tamamı, davalı tarafın süresinde ileri sürdüğü zaman aşımı defi sebebi ile reddedilmiştir
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
2-Taraflar arasında, davacının hak kazandığı yıllık izin ücret alacağının zaman aşımına uğrayıp uğramadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır .
Zamanaşımı, bir maddi hukuk kurumu değildir. Diğer bir anlatımla zamanaşımı, bir borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, salt doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu bakımdan zamanaşımı alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır. Bunun sonucu olarak da, yargılamayı yapan yargıç tarafından yürüttüğü görevinin bir gereği olarak kendiliğinden göz önünde tutulamaz. Borçlunun böyle bir olgunun var olduğunu, kanunda öngörülen süre ve usul içinde ileri sürmesi zorunludur. Demek oluyor ki zamanaşımı, borcun doğumu ile ilgili olmayıp istenmesini, önleyen bir savunma olgusudur. Şu durumda zamanaşımı, savunması ileri sürülmedikçe, istemin konusu olan hakkın var olduğu ve kabulüne karar verilmesinde hukuksal ve kanuni bir engel bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça dava dilekçesi ile talep edilen 500,00 TL yıllık izin ücret alacağına ilişkin zaman aşımı defi ileri sürülmemiştir. Yıllık izin ücret alacağı isteminin 22.03.2012 tarihinde ıslah yolu ile arttırılmasından sonra, davalı taraf ıslah ile arttırılan miktarlara ilişkin süresi içerisinde zaman aşımı defini ileri sürmüş bulunmaktadır. Islah dilekçesi ile talep edilen yıllık izin ücret alacağı miktarları zaman aşımına uğramış ise de, dava dilekçesi ile talep edilen 500,00 TL yıllık izin ücret alacağı istemine ilişkin süresi içerisinde zaman aşımı defi ileri sürülmediğinden, bu miktarın da zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddedilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.