Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/18762 E. 2014/23414 K. 09.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18762
KARAR NO : 2014/23414
KARAR TARİHİ : 09.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2010/1185-2013/195

Hüküm süresi içinde davalı S.. B.. ve A.. Ş.. tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı asıl işveren Bakanlığa bağlı işyerinde, değişen altişverenler işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesini emekliliği nedeniyle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Bakanlık vekili, müvekkilinin ihale makamı konumunda olup işçilik hak ve alacaklarından sorumluluğu bulunmadığını, kaldı ki dava konusu alacaklara hak kazanılmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Fırın İşl. Otom. Tem. İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının belirli süreli iş sözleşmesiyle çalıştırıldığını, diğer altişveren şirketlerle müvekkili şirket arasında işyeri devri ilişkisinin bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı Bakanlık vekili ve davalı … Fırın İşl. Otom. Tem. İnş. Taah.Tic. Ltd. Şti. vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, kıdem tazminatı alacağına yürütülecek faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi ve davacının yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Kanunun 14. maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı ise fesih tarihi olmalıdır. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir. Emekliliğe hak kazanma belgesi işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Somut olayda, davacının emekliliğe hak kazanma belgesini işverene sunduğunun kanıtlanmamasına göre, dava konusu kıdem tazminatı alacağına dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde fesih tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak belirlenmesi hatalı olmuştur.
3-Davalı Bakanlık vekilince, davacıya, yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında yemin teklif edilmesi üzerine, mahkemece, davacı vekiline yemin davetiyesi tebliğ edilmiş, tebliği takip eden celse ise yemin teklifi nazara alınmadan dava karara bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 227. ve devamı maddeleri uyarınca, ihtaratlı yemin davetiyesinin davacı asile tebliğ edilmesi ve yemin teklifi sonuçlarının nazara alınması gerekliliğinin gözardı edilerek, yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
Kabule göre de, gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 77. maddesi, gerekse 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 80. maddesi uyarınca, yıllık izin ücreti prime esas kazançlar içerisinde olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıllık izin ücreti alacağının net miktarının hesaplanmasında, işçi payına düşen prim kesintilerinin nazara alınmaması hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik inceleme ve değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.