Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/18749 E. 2014/23328 K. 09.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18749
KARAR NO : 2014/23328
KARAR TARİHİ : 09.09.2014

MAHKEMESİ : Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2013
NUMARASI : 2012/183-2013/44

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, iş sözleşmesinin işçinin devamsızlığı sebebiyle feshedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesidir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
Dosya içeriğine göre davacının, davalıya ait işyerinde veri hazırlama işçisi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin devamsızlık gerekçesiyle feshedildiği, davacının çalıştığı işyerinde fesih tarihi itibariyle on altı işçi çalıştığı, yine davalıya ait farklı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir işyerinde yetmiş işçinin çalıştığı anlaşılmaktadır.
Otuz işçi sayısının belirlenmesinde işverenin aynı işkolunda faaliyet gösteren işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısı dikkate alınmalıdır.
Buna göre davacının çalıştığı aynı işkolunda faaliyet gösteren işyerinde ise fesih tarihi itibari ile otuz işçiden az sayıda işçi çalıştığı anlaşıldığından, davacının 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün değildir. Bu sebeple davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alman temyiz haremin isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 09.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.