Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/18442 E. 2014/23632 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18442
KARAR NO : 2014/23632
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2011/847-2013/8

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kesinleşen işe iade karar üzerine 28.01.2011 tarihinde Kadıköy 17. noterliğinden gönderilen ihtarname ile işe iade başvurusunda bulunduğunu, bir aylık süre içinde işe başlatılmadığını herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek fark kıdem tazminatı, boşta geçen süre ücret ve iş güvence tazminatının tahsili için icra takibi başlattığını, davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali ile takibin devamına, davalının yüzde 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının kanuni süresi içinde herhangi bir başvurusu bulunmadığını, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesindeki düzenleme uyarınca kesinleşen işe iade kararının tebliğinden itibaren on gün içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmasının zorunlu olduğunu, bu süre içinde başvuruda bulunmadığı için işverence yapılmış olan feshin geçerli fesih sayılacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının kesinleşen kararın tebliğinden önce yaptığı işe iade başvurusunun kanuni süresi içinde yapılmış bir işe iade başvurusu olmadığı ve kararın kesinleşmesinden sonra yapılmış bir başvurusu da bulunmadığından işverenlikçe yapılan feshin geçerli hale geldiği ve davacının işe iade kararında öngörülen işe başlatmama ve boşta geçen süreye ilişkin ücret ve kıdem tazminatı fark alacaklarının talep hakkı olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının kesinleşen işe iade kararını internet üzerinden öğrenmesi ile işe başvuru hakkının doğup doğmadığı, onama ilamının tebliğini beklemesi gerekip gerekmediği uyuşmazlık konusudur.
Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinde düzenlenmiştir.
İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.
Somut olayda İstanbul 9. İş Mahkemesinin 2009/342 esas sayılı davacının işe iadesine ilişkin kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27.12.2010 tarihli onama ilamı ile kesinleştiği davacı vekilinin 28.01.2011 tarihinde internet üzerinden öğrenmesi üzerine uzun süren yargılama sebebi ile davacının daha fazla mağduriyet yaşamaması için 28.01.2011 tarihinde Kadıköy 17. Noterliğinden keşide olunan işe iade başvurusu yaptığı anlaşılmaktadır. 4857 sayılı Kanun’un 21/5. maddesinde işçinin kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorunda olduğu belirtilmiştir. Kanunda düzenlenen on işgünlük başvuru süresi hak düşürücü süredir.
Çağımızda internet üzerinden birçok bilgi ve belgeye ulaşılabilmektedir. Ulusal yargı ağı projesi de bu kapsamda bilgi ve teknolojinin daha etkin kullanılması amacı ile kurulmuştur. Her ne kadar mahkemece davacının kesinleşen kararın tebliğinden önce yaptığı başvurunun kanuni ve süresi içinde yapılmış işe iade başvurusu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise, davacının başvuru hakkı ihtarnameyi çektiği tarihte doğmuştur. Bu tarihten itibaren 4857 sayılı Kanun’un 21/5. maddesine göre davacı süresi içinde başvurmuştur. Iş Kanunu 21/1 maddesine göre işveren, işçiyi başvurusundan itibaren bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Kararın kesinleştiğini bir aylık süre içinde öğrenme imkanı bulunan işverenin kesinleşen kararın tebliğinden sonra işe başlatılma başvurusunda bulunulmadığını ileri sürmesi dürüstlük kuralları ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca bu hususta belirtmek gerekir ki, kesinleşen kararın tabliği işçinin başvurusu ile ilgilidir. Bu sebeple kesinleşen kararın işverene tebliğine gerek yoktur. Davacı ise, kararın kesinleştiğini öğrendiği tarihten itibaren süresinde başvurmuştur. Hal böyle iken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.09.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Dava, işe iade davasının kabulü ile doğan hakların tahsili istemine ilişkindir.
Yerel mahkeme, işe başlama talebinin yasal süre içinde yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiş, yapılan temyiz üzerine karar Dairemizce, talebin süresinde yapıldığı görüşü ile oyçokluğu ile bozulmuştur.
Kanaatimce, yerel mahkeme kararı isabetlidir. Zira 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21/5. maddesine göre işçi kesinleşen işe iade davasına ait mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene müracaat etmek zorundadır.
Kararın tebliğinden önce internettin öğrenme ile bu süre başlatılamaz.
Zira işverene internette araştırma yapma ve kararın kesinleşip, kesinleşmediğini öğrenme sorumluluğu yüklenemez.
Aksi görüş yasal düzenlemeye aykırı düşer. Yerel mahkeme kararının yasal düzenlemeye uygun olduğu ve onanması gerektiği kanısında olduğumdan sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum.