Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/18339 E. 2015/30694 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18339
KARAR NO : 2015/30694
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2012/1012-2014/224

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, izin, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini ödenmeyen işçilik alacakları sebebi ile haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin, ücret, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebine dayanılarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Genel tatil alacağı bakımından da aynı ilkeler geçerlidir.
Somut olayda; davacının fazla çalışma ve genel tatil alacağı talepleri tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Ancak, dosyadaki bir kısmı imzalı, bir kısmı imzasız ve bir kısmı bireysel bir kısmı toplu halde olan ücret bordrolarının dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Dosyadaki toplu bordroların incelenmesinde; bazı aylarda “ek ücretler” açıklaması ile değişen miktarlarda tahakkuklar yapıldığı, yine bir kısım bireysel bordro ile karşılaştırıldığında bu tahakkukun genel tatil ve/veya fazla çalışma alacağına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Özellikle bireysel bordro olmayan dönemler yönünden bu tahakkukun fazla çalışma veya genel tatil çalışmasına ilişkin olup olmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra, bordronun imzalı olması halinde tahakkuk olan aylar hesaplamadan dışlanmalı, bordronun imzasız olması halinde ise yapılan tahakkukun banka kanalı ile ödendiğinin anlaşılması halinde, yapılan ödeme hesaplanan alacaklardan mahsup edilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Somut olayda, davacının fazla çalışma talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmış ise de davacı tanığı M. S.. davalı işyerinde 2009 yılı Ekim ayından 2011 yılı Kasım ayına kadar çalıştığını, diğer D.. A.. ise 2010 yılı sonundan 2012 yılı Nisan ayına kadar çalıştığını beyan etmiş olup, davacının fazla çalışma alacağı hesaplanırken bu tanıkların beyanlarına itibar edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları süreler ile bağlı kalınmak suretiyle davacının fazla çalışma alacağı konusunda bir değerlendirme yapılarak karar verilmelidir. Zira tanıklar ancak kendi çalışma dönemlerindeki çalışma şekli ile ilgili bilgi sahibi olabilirler ve tanıklıklarına ancak kendi çalışma dönemleri ile sınırlı olarak itibar edilebilir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4-Genel tatil ücretlerinin hesabı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 47. maddesinde, kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının genel tatil alacağının işçinin iki günlük yevmiyesi üzerinden hesaplandığı anlaşılmaktadır. Az yukarıda açıklandığı, genel tatil alacağı bir günlük yevmiye üzerinden hesaplanmalıdır. Zira işçi, genel tatil günlerine ilişkin bir günlük yevmiyesini çalışma karşılığı olmaksızın ücreti içinde almaktadır. Bu yön gözetilmeden genel tatil alacağının iki günlük yevmiye üzerinden hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.