Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/18262 E. 2015/30687 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18262
KARAR NO : 2015/30687
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2013
NUMARASI : 2012/510-2013/1346

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini ödenmeyen işçilik alacakları sebebi ile haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının bir yakınının hastalığı sebebi ile izin aldığını, ancak izinden sonra işe dönmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin hesabı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Çalışılmayan hafta tatili günü için bir iş karşılığı olmaksızın işçinin ücreti tam olarak ödenir.
4857 sayılı İş Kanunu’nda hafta tatilinde çalışan işçinin ücretinin nasıl hesaplanacağının düzenlenmemiş ise de, hafta tatilinde yapılan çalışmanın fazla çalışma sayılacağı ve buna göre ücretin yüzde elli zamlı ödenmesi gerektiği görüşü Dairemizce benimsenmiştir. Buna göre hafta tatilinde çalışılmışsa, çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi gereken bir yevmiye yanında çalışmanın karşılığı da bir buçuk yevmiye olarak ödenmelidir. Şu hale göre çalışılan hafta tatilinin ücreti 2.5 yevmiye olmalıdır.
4857 sayılı Kanun’un 47. maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının genel tatil ve hafta tatili alacaklarının işçinin iki günlük yevmiyesi üzerinden hesaplandığı anlaşılmaktadır. Az yukarıda açıklandığı üzere hafta tatili alacağı, fazla çalışma gibi %50 zamlı ücret üzerinden, genel tatil alacağı ise bir günlük yevmiye üzerinden hesaplanmalıdır. Zira işçi, hafta tatili ve genel tatil günlerine ilişkin bir günlük yevmiyesini çalışma karşılığı olmaksızın ücreti içinde almaktadır. Bu yönler gözetilmeden anılan alacakların iki günlük yevmiye üzerinden hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarına işletilen faizin başlangıç tarihi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Ücret alacakları bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir.
Somut olayda; davacı işçinin 26.04.2012 tarihinde işverene çektiği ve 27.04.2012 tarihinde işverene tebliğ ihtarname ile dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren iki gün içinde ödenmesini talep ettiği ve işvereni anılan alacaklar bakımından temerrüde düşürdüğü anlaşılmaktadır. Dava ve ıslah dilekçesinde de temerrütten itibaren faize hükmedilmesi talep edildiğine göre; dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarına temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava ve ıslah tarihinden faize hükmedilmesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.11.2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY

Dava, bir kısım işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Yerel mahkeme davayı kısmen kabul etmiştir.
Zamanaşımı def’inin değerlendirilmesi noktasında yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu düşünmekteyim.
Davalı vekili bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesinin tebliğinden sonra bilirkişi raporunda zamanaşımının dikkate alınmadığını belirterek rapora itiraz etmiştir.
Yerel mahkeme, davalının itiraz dilekçesinde açıkça “ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunulduğu” yazılmadığı için, davalı tarafın zamanaşımı savunmasına değer vermemiştir.
Kanımca bu değerlendirme isabetli değildir. Islah dilekçesinin tebliğinden sonra zamanaşımı def’i bilirkişi raporuna itiraz olarak ileri sürüldüğünden bu savunmanın değerlendirilmesi gerekirdi.
Belirtilen nedenle sayın çoğunluktan farklı düşünmekteyim.10.11.2015