Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/18180 E. 2014/23049 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18180
KARAR NO : 2014/23049
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : Adana 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2012
NUMARASI : 2011/822-2012/627

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ancak işçilik alacaklarının eksik ödendiğini ileri sürerek, bakiye kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının müvekkilinin işçisi olmadığı için husumet itirazında bulunduklarını, davacının çalıştığı dönemde … İnş. ve Tic. A.Ş. işçisi olduğunu, davanın bu şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, davacının özlük haklarından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, işyerinde üretilen hazır betonun pek çoğunun … İnş. ve Tic. A.Ş.’ne ait araçlarla taşındığını, işçilerin işe alınması, işten çıkarılması, işe devamı, ücretlerinin ödenmesi, başka işyerlerinde istihdam edilmesi yetkisinin … İnş. ve Tic. A.Ş.’ne ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i müdahil, zamanaşımı definde bulunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davalı işyerinde mikser operatörü olarak çalışırken iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia eden davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiş, davalı işveren ise davacının kendi işçisi olmadığını, dava dışı .. İnş. ve Tic. A.Ş.’ne bağlı olarak çalıştığını, şirketin 30.03.2004 tarihinde kurulduğunu belirterek davanın öncelikle husumet yönünden olmadığı takdirde esas yönünden reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 25.03.1999-18.04.2011 tarihleri arasında aralarında dava ihbar olunan .. İnş. ve Tic. A.Ş.’nin de bulunduğu çeşitli işyerlerinde çalıştığı ve … İnş. ve Tic. A.Ş. işyerinde çalışırken işten ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise davacının çalıştığı işyerinin davalıya ait olduğu belirtilerek hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı ile işçilik alacaklarından davalı şirketin sorumlu olduğu belirtilmiştir. Davalı savunmasında şirketin 30.03.2004 tarihinde faaliyete geçtiğini ve davacının önceki çalışmalarından sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek şirkete ait ticaret sicil kayıtlarını sunmuştur.
Dosyada mevcut Sigortalı Hizmet Cetveline göre, davacının çeşitli alt işverenler nezdinde çalıştığı görülmektedir. Davacı, davalı şirketin kurulduğu belirtilen tarihten önce de ihbar olunan .. İnş. ve Tic. A.Ş. ile dava dışı şirketlerde çalışmıştır. Mahkemece davalı .. .. Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin kuruluş tarihi araştırılarak davacının çalıştığı tarihlerdeki işyerleri ile davalı arasındaki irtibat belirlenmeli, bu tarihlere ilişkin taşeron sözleşmeleri de getirtilerek önceki şirket ile davalı arasında işyeri devir olup olmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Davacı hafta tatili kullandığına ilişkin günlük izin pusulaları imzalamıştır. Bilirkişi ve mahkemece bu belgeler üzerinde hiç durulmamıştır. Tanık beyanları irade sakatlığını ispata yeterli değildir. Mahkemece davacının bazı hafta tatillerini pusulalar doğrultusunda kullandığı kabul edilerek alacağa hükmedilmesi, gerekirken yazılı belgeye itibar edilmemesi hatalı olup bozma nedenidir.
4.Bilirkişi tarafından ayrı ayrı hesaplanmasına rağmen, hak kazanılma şartları ve hesaplanma şekilleri farklı olan hafta tatili ve genel tatil alacaklarının tek kalem halinde hesaplanıp hüküm altına alınması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.