Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/18127 E. 2015/30896 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18127
KARAR NO : 2015/30896
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/04/2014
NUMARASI : 2012/1068-2014/378

DAVA : Davacı, fazla mesai ile hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini emekliliği sebebiyle feshettiğini ileri sürerek, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece, davacının haftada yetmişaltı saat fazla çalışmasının bulunduğu ve ikiyüzyetmiş saate kadar olan fazla çalışma ve hafta tatili alacağının ücretin içinde olduğu kabulü ile her ay için hesaplanan miktardan düşülerek alacakların belirlendiği bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuş ise de, raporda, davacının kabul edilen günlük çalışma saatlerinin belirtilmediği ve fazla mesai ile hafta tatili alacaklarının birlikte hesaplandığı anlaşılmaktadır. Şu halde bilirkişi raporu, denetime elverişli olmadığı gibi hükme esas alınabilecek nitelikte de değildir.
Mahkemece, davacının çalıştığı kabul edilen gün ve saatlerin belirtilerek fazla çalışmanın hesaplanması, belirlenen süreden yıllık ikiyüzyetmiş saatin mahsubu ve bu yönde denetime elverişli rapor alınması gerekmektedir. Diğer taraftan, fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının ayrı ayrı hesaplanması gerektiği de gözetilmelidir. Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.