Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/17906 E. 2015/30685 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17906
KARAR NO : 2015/30685
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2013/406-2014/238

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedilmesi üzerine açtığı işe iade davasında feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verildiğini, kararın Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleştiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının kesinleşen işe iade kararına rağmen işe başlatılma talebinde bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Genel tatil ve hafta tatili alacakları bakımından da aynı ilkeler geçerlidir.
Somut olayda; davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dosyadaki 2011 ve 2012 yıllarına ait bir kısmı imzalı ve bir kısmı imzasız olan toplu haldeki ücret bordrolarının dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Zira 2011 yılına ait ücret bordrolarının incelenmesinde; bir kısım bordroda fazla çalışma tahakkuku yapıldığı, ancak tahakkukun %50 zamlı ücretten değil de saat ücretinin bir katı tutarında tahakkuk ettirildiği görülmekle; bordronun imzalı olması halinde bu aylar yönünden bordroda tahakkuk ettirilmeyen %50’lık fazla mesai ücreti hesaplanmalı, bordronun imzasız olması halinde ise bu aylar yönünden tahakkuk ettirilen miktarların banka kanalı ile ödendiğinin tespiti halinde yapılan ödeme hesaplanan alacaktan mahsup edilmelidir. 2012 yılına ait bordroların tamamı imzasız olup, bu dönem bordrolarında bazı aylarda “ek ücretler” açıklaması ile değişen miktarlarda tahakkuklar yapıldığı tespit edilmiştir. Bu tahakkukun fazla çalışma veya hafta tatili ile genel tatil çalışmasına ilişkin olup olmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra, yapılan tahakkukun da banka kanalı ile ödendiğinin anlaşılması halinde, yapılan ödeme hesaplanan alacaklardan mahsup edilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.11.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY

Dava bır kısım işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Yerel mahkeme davayı kısmen kabul etmiştir. Fazla mesai ve hafta tatili alacağı taleplerinin hatalı olarak kabul edildiği kanısındayım.
Davacı tanık anlatımları soyuttur. Hangi gün, ne gerekçe ile fazla mesaiye kalındığı belirsizdir.
Fazla mesainin hergün mü olduğu, yoksa belirli günlerde ve belirli saatlerde mi fazla mesaiye kalındığı hususu tanıklara ayrıntılı olarak sorulmadan genel ve soyut anlatımlar ile sonuca gidilmiştir.
Hafta tatilinde çalışma konusunda da tanıklara haftanın herhangi bir gününde izin kullanıp, kullanmadıkları, haftanın 7 günü çalışma olup olmadığı, bir ay içinde kaç kez hafta tatillerinde çalışıldığı sorulmadan, dava aydınlatılmadan eksik inceleme ile karar verilmiştir.
Belirtilen nedenlerle sayın çoğunluktan kısmen farklı düşünmekteyim. 10.11.2015