YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17857
KARAR NO : 2014/24013
KARAR TARİHİ : 16.09.2014
MAHKEMESİ : Ankara 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2014
NUMARASI : 2010/363-2014/256
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalılardan B.. Hidrolektrik Üretim San. Tic. Ltd. Şti.’nin E.. Hidro Elektrik Santrali baraj inşaatı kapsamında yapılan iletkenli enerji nakil hattı işinde davalılardan O.. Enerji İnş. Turz. Taah. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve bu şirkete işi veren B.. Enerji Nak. İnş. Ltd.Şti.’de çalıştığını, işçilik alacaklarının eksik ödendiğini ileri sürerek, eksik ödenen ücret ile fazla mesai, hafta tatili ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, B.. Enerji Nakliyat İnşaat Ltd. Şti. yönünden eksik ödenen ücret alacağının kabulüne, fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacağının ispatlanamadığından reddine, diğer davalılar yönünden ise husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesine göre bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
Dosya içeriğine göre TEİAŞ Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararname ve tüm mevzuat ile yurtiçi enerji elektrik sistemlerinin oluşturulması, iletim – yüksek gerilim hatlarının kurulup bakım ve onarımının sağlanması, yerleşim merkezlerine yüksek gerilimli enerjinin indirilmesi ve buna ilişkin yüksek gerilimli trafolarının bakım – onarım ve işletim işleri ile iştigal eden kamu hissesi %50 den fazla kamu ortaklığıdır. Kurum işleri kendi personeli ile yürütebileceği gibi 4734 ve 4735 sayılı Kanunlar ile ilgili mevzuat uyarınca ihale açmak suretiyle üçüncü şahıslar eli ile de yürütebilme hak ve yetkisine sahiptir. Bu bağlamda E.. Hidro Elektrik Santrali baraj inşaatı ve enerji nakil hattı işi TEİAŞ tarafından davalı B.. A.Ş.’ye anahtar teslimi olarak ihale edildiği, anılan şirketin de işin bir bölümünü diğer davalılara ihale ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre TEİAŞ’nin ihale makamı, B.. A.Ş.’nin asıl işveren, diğer davalıların ise alt işveren konumundadır.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi mevcuttur. Buna göre asıl işveren olan davalı B.. A. Ş.’nin ve diğer alt işverenlerin mahiyeti itibarıyla iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumlu olmasına rağmen yazılı gerekçelerle sorumlu tutulmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin fazla mesai ve hafta tatili çalışması yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Hafta tatili çalışması bakımından da aynı esaslar geçerlidir.
Dosya kapsamına göre davanın taraflarının anlatımına, yapılan işin niteliğine, rasathane bilgilerine, emsal dosya içeriklerine ve şahit beyanlarına göre davacının haftanın yedi günü 07:00-17:00 saatleri arasında çalıştığı, haftalık onbuçuk saat fazla mesai yaptığı kabul edilmesi gerekmektedir. Belirtilen hususlar dikkate alınmadan fazla mesai ve hafta tatili ücretinin reddine karar verilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.