Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/17790 E. 2014/29960 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17790
KARAR NO : 2014/29960
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2013/82-2014/71

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Mahkeme kararı, taraflarca temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebeple feshedilip edilmediği noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan sebepler, aynı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen sebepler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sebeplerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan sebeplerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebebe dayandığını kabul etmek gerekecektir.
Öte yandan, 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır.
Dosya içeriğinden, 14.09.2009 tarihinden beri işyerinde vinç operatörü olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, 15.02.2013 tarihli bildirim ile kötüniyetli olarak iş yavaşlatması sebebiyle ve haklı sebebe dayanılarak feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, işe iade yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Davalı işveren tarafından, dosya kapsamına, davacıya ve işyerinde aynı konumda çalışan diğer işçilere ait, iş durumuna dair belgeler sunulduğu, ancak bu belgelerin denetlemeye elverişli şekilde incelenmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının önceki dönem çalışmalarına ilişkin belgeler de dosyaya getirtilmeli, gerekirse mahallinde keşif de yapılarak konusunda uzman bilirkişi heyetinden fesih bildiriminde belirtilen sebeplerin sabit olup olmadığı, davacının işi yavaşlatıp yavaşlatmadığı ve çalışmasını etkileyen faktörlerin neler olduğu hususunda rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
2-Mahkemece, iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshi konusunda yapılan araştırma da eksik olup, hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. İşyerinde fesih tarihinden önce ve sonra sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışmaya devam eden işçiler bulunup bulunmadığı hususları duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli ve bu suretle toplanacak tüm deliller değerlendirildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.