Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/17570 E. 2015/30024 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17570
KARAR NO : 2015/30024
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : Yozgat İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2012/411-2014/58

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta sonu çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Özel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Hüküm altına alınan alacakların ıslah dilekçesi ile artırılan kısımlarına faiz uygulanması gerekip gerekmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kısmi ıslahta dava dilekçesinin sadece miktar yönü düzeltilmiş olup, dava dilekçesinin diğer kısımlarının geçerli olduğunun kabulü gerekir. Başka bir anlatımla, dava dilekçesinin faiz ile ilgili kısmı ıslahla artırılan miktar için de geçerlidir. Davacının faiz talebini ıslah dilekçesinde tekrar etmesinin anlamı yoktur. Aksi halde dava dilekçesinin miktar dışındaki tüm unsurlarına ıslah dilekçesinde de yer verilmesi gerekir ki, kısmi ıslahta bunun gereksizliği ortadadır.
Somut olayda davacı, davasını ıslah ederek talep miktarını bilirkişi raporuna göre artırmış fakat ıslah edilen kısımlara ilişkin olarak faiz talebinde bulunmamıştır. Islaha konu usul işlemi dava dilekçesi olup, davacının dava dilekçesindeki diğer unsurların aynen devam ettiği yönünde iradesinin mevcut olduğu, bunun ayrıca ve özel olarak belirtilmesinin gerekmediği kabul edilmelidir. Dava konusu miktarın artırılması suretiyle davanın kısmen ıslahı ile ek dava bazı yönlerden benzerlik gösterse de, esas itibariyle farklı müesseseler olduklarından ıslahla ilgili sorunların yine ıslah müessesi çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Başka bir anlatımla kısmi ıslahla ortaya çıkan hukuki sorunların ek dava müessesi ile çözümlenmesi her zaman doğru olmaz. Bu bağlamda temerrüt dolayısıyla faizin başlangıcı ve zamanaşımına ilişkin sorunların çözümü yönünden kısmi ıslah ile ek dava paralellik göstermekte ise de, ek davada faize karar vermek için gereken talep şartı kısmi ıslahta aranmamalıdır. Başka bir anlatımla, dava dilekçesinde faiz istenmiş olması kaydıyla, miktar artırmak suretiyle yapılan kısmi ıslahta ayrıca faiz istenmesi gerekmez. Hal böyle olunca, ıslah edilen alacak miktarları yönünden de faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: 1-Temyize konu olan kararın hüküm fıkrasında yer alan 3, 4, 5, 6. bendlerin çıkartılmasına, yerine;
”3- Davacının hafta tatili ücreti talebinin kabulü ile 2.354,33 TL brüt hafta tatili ücreti alacağının 100,00 TL’sinin dava tarihi olan 02.05.2012 tarihinden, bakiyesine ıslah tarihi olan 20.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebinin kabulü ile 558,29 TL brüt ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının 100,00 TL’sinin dava tarihi olan 02.05.2012 tarihinden, bakiyesine ıslah tarihi olan 20.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının yıllık izin ücreti talebinin kabulü ile 2.762,91 TL net yıllık izin ücreti alacağının 100,00 TL’sinin dava tarihi olan 02.05.2012 tarihinden, bakiyesine ıslah tarihi olan 20.08.2013 tarihinden tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının fark ücreti alacağı talebinin kabulü ile 3.213,54 TL net yıllık izin ücreti alacağının 100,00 TL’sinin dava tarihi olan 02.05.2012 tarihinden, bakiyesine ıslah tarihi olan 20.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,.” fıkralarının yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.