Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/17131 E. 2015/30113 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17131
KARAR NO : 2015/30113
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2014
NUMARASI : 2013/847-2014/224

DAVA : Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının İl Özel İdaresi emrinde iş sözleşmesi ile 02.02.2001 tarihine kadar mevsimlik işçi olarak çalıştığını, bu tarihten sonra da daimi kadroya geçtiğini, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona ermesine karşın mevsimlik çalıştığı dönemde hak etmiş olduğu yıllık izin ücreti alacağının kendisine ödenmediğini belirterek yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 53/3. maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun’un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
4857 sayılı Kanun’un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 03.11.2011 tarihli, 2011/9-596 esas 2011/8725 karar)
Somut olayda, mahkemece davacı işçinin mevsimlik iş sözleşmesi ile çalıştığı dönemde onbir ay ve daha fazla çalıştığı yıldan itibaren artık çalışmasının mevsimlik olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle, onbir aylık süreyi aşan yılın sonrası tüm dönem için yıllık izin ücretine hükmedilmişse de Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, mevsimlik işçi, ancak bir yıl içindeki çalışmasının on bir ayı aşması durumunda yıllık ücretli izin alacağına hak kazanabilir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 1999 yılında davacının fiili çalışma süresine göre mevsimlik statüden vazgeçildiğini, taraflar arasında işçinin yıllık izin ücretine hak kazanacak şekilde sürekli çalışmasına dair sisteme geçildiğinden bahisle onbir ayı aşmayan 2000 yılı bakımından da yıllık izin alacağı hesaplanması hatalıdır. Dosya içerisindeki kayıt ve belgelerden, davacının 2000 yıllında on bir ayı aşan çalışmasının bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece bu yıl hesap dışı bırakılarak, hesaplama yapılmalıdır.
SONUÇ: Açıklanan sebeple hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.