Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/16978 E. 2014/23040 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16978
KARAR NO : 2014/23040
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : Gebze 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2008/272-2013/86

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, ücret fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, iş sözleşmesinin işverence feshedilmediğini, işi bırakanın davacı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacı işçi, ücretlerin düzenli ödenmediğini, aylıklarının biriktiğini ve buna itiraz ettiği için işten çıkartıldığını, ibraname imzalaması halinde içerideki ücretin ödeneceğinin söylendiğini iddia ederken, davalı işveren, davacının hastası olduğunu ileri sürerek yine işyerlerinde çalışan babası Hasan Kızılboğa’yı da yanına alıp memleketine gittiğini, daha sonra işyerini arayarak memlekette işlerinin uzadığını ve izninin biraz daha uzatılmasını istediğini, kendilerinin davacının işe dönmesini bekledikleri sırada 30.04.2008 tarihinde dava dilekçesiyle karşılaştıklarını, davacının tek yönlü ve habersiz olarak iş sözleşmesini feshedip dava açarak kendilerini zarara soktuğunu savunmuştur. Davacı şahitleri, davacıların fazla mesailerin karşılığını isteyince işten çıkartıldıklarını beyan etmişlerdir. Davalı şahitleri ise, davacıların yıllık izin kullandıkları sırada işverene telefon ederek hastaları olduğu gerekçesi ile izin talebinde bulunduklarını, işverence 3-5 gün daha izin verildiğini ancak izin bitiminde işe başlamadıklarını, işyerinde çalışan davacının abisinden duydukları kadarı ile başka yerde çalışmaya başladıklarını belirtmişlerdir. Dosyada devamsızlık tutanağı ya da işverence yapılan fesih bildirimi bulunmamaktadır. Mahkemece iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği kanaati ile sonuca gidilmişse de; dava dilekçesi içeriği ile taraf şahit anlatımlarından davacının iş sözleşmesini ücretlerinin düzenli olarak ödenmemesi ve ödenmeyen bir kısmım işçilik alacakları sebebi ile haklı olarak feshettiğinin kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. İş sözleşmesini haklı sebeple fesheden işçi kıdem tazminatına hak kazanır ise de ihbar tazminatına hak kazanamayacağından, ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının fazla çalışma alacağının hesaplanması hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının fazla çalışma talebi şahit anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Ancak, davacı şahitlerinin çalışma sürelerinin davacının çalışma süresinin tamamını kapsamadığı ve şahit anlatımlarına sadece kendi çalıştıkları dönemle sınırlı olarak itibar edilebileceği göz önünde bulundurulmadan sonuca gidilmiştir. Fazla çalışma alacağı, davacı şahitlerinin kendi çalıştıkları dönemle sınırlı olarak 07:30-17:30 saatleri arasındaki çalışmadan, diğer dönemler yönünden ise davalı şahit anlatımları doğrultusunda 08:00-17:00 saatleri arasındaki çalışma üzerinden hesaplanmalıdır. Bu yön gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacının hafta tatili alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacının hafta tatili alacağı, şahit anlatımlarına göre tüm hafta tatillerinde çalışıldığı kabul edilerek hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Ancak davacı şahitlerinin hafta tatili çalışması yönünden net bir beyanları bulunmamaktadır. Davalı şahitlerinden biri de ayda iki hafta tatilinde izin kullanabildiklerini beyan ettiğine göre, en azında bu şahidin beyanına itibar edilmeli ve davacının hafta tatili alacağı ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5-Kabule göre de; davacı tarafından brüt olarak ıslah edilen dava konusu alacak miktarlarının net olarak hüküm altına alınması da hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.