Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/16763 E. 2014/23639 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16763
KARAR NO : 2014/23639
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : Ankara 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2012
NUMARASI : 2011/212-2012/753

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 2009 yılından 2011 yılına kadar Türkiye Şeker Fabrikası A.Ş.’de çalıştığını, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı Türkiye Şeker Fabrikası A.Ş., davacının kristal şeker ambalajlama işini ihale ile alan yüklenici firma diğer davalı T.. Nakliye Gıda Temizlik Şirketi’nin işçisi olduğunu, kendisi ile aralarında iş sözleşmesi bulunmadığını, iş sözleşmesinin fesih ile değil belirli sürenin sona ermesi ile sonlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı T.. Nakliye Gıda Temizlik Şirketi usule uygun davetiye tebliğine rağmen herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
Mahkemece, şeker ambalajlama işinin asıl iş olmayıp yardımcı iş olduğu, davacının davalı Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’nin işçisi olarak kabul edilemeyeceği ve bu davada taraf sıfatının bulunmadığı, davacının T.. Nakliye Gıda Temizlik Şirketi’ndeki çalışmasının ise altı aydan az bir süreyi kapsadığı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde öngörülen altı aylık süreden az olduğu, bu sebeple iş güvenliği hükümlerinden istifade edemeyeceği gerekçesiyle Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, T.. Nakliye Gıda Temizlik Şirketi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildirimin yapıldığı tarihte aynı işverene ait işyeri veya işyerlerinde fasılalı da olsa iş ilişkisine dayalı kıdeminin en az altı ay olması gerekir.
İşçinin altı aylık kıdem hesabına deneme ve askıda kalan süreler de dahil edilir. Başka bir anlatımla bu hesapta fiili çalışma süreleri mutlak olarak aranmaz. Aynı Kanun’un 66’ncı maddesinde belirtilen çalışma süresinden sayılan haller altı aylık kıdemin sayılmasında dikkate alınacaktır. İşçinin feshe karşı koruyan hükümlerden yararlanabilmesi için, altı aylık kıdem süresini aynı işveren nezdinde iş sözleşmesine dayanan iş ilişkisi içerisinde geçirmiş olması zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davacının davalı alt işveren T.. Nakliya Gıda Temizlik Şirketi işçisi olarak kristal şeker ambalajlama işinde çalıştığı, ambalajlama-paketleme işinin yardımcı iş olduğu, davacının Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’de 2009 yılında çalışmaya başladığı, iş sözleşmesinin 08.01.2011 tarihinde feshedildiği, bu tarihe göre davacı işçinin davalı işveren nezdinde hizmetinin altı aydan fazla olduğu, dolayısıyla iş güvencesi hükümlerinden yararlandığı anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre de işveren tarafından yazılı bir fesih bildirimi yapılmadığı, nitekim şekil şartlarına uyulmadığı göz önüne alındığında feshin geçerli sebebe dayanmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının alt işverene iade edilerek mali sonuçlardan her iki davalının sorumlu tutulması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının Timsan Nakliye Gıda Temizlik Şirketinde işe iadesine,
3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4- Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan alınıp davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 27,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 02,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.032,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, 11.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.