Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/16749 E. 2015/29961 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16749
KARAR NO : 2015/29961
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2008/177-2014/141
DAVACI BİRLEŞEN

DAVA : Davacı, ücret alacağının tahsiline, birleşen dosya davacısı ise kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı, temettü alacağı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, asıl davayı reddetmiş, karşı davayı ise kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Asıl davada; davacı işveren, 16.06.1997-14.02.2000 ve 04.05.2000-21.02.2011 arası boşta geçen süre için işçiye yapılan haksız ödemeler ile peşin ödenen ücretten çalışılmayan süreye isabet eden ücret, sağlık yardımı personel katkı payı, memur kredisi bakiye kısmının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyalarda ise, davacı işçi, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve kötüniyet tazminatları ile yıllık ücretli izin ve temettü alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Asıl davada davalı işçi, haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Birleşen davalarda davalı işveren ise; davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle fehedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, asıl davanın reddine, birleşen davalarda ise davanın ksımen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı-birleşen dosyaların davacısı işçinin tüm, davacı-birleşen dosyaların davalısı işverenin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Asıl davada, taraflar arasındaki ihtilaf davalı Z.U.’ya boşta geçen sürelere ilişkin olarak ödenen paraların ve ayrıca peşin ödenen maaşından çalışılmayan döneme isabet eden tutarın, tedavi gideri işçi katılım payı ve işçinin kullandığı krediden kalan miktarın istirdadı koşullarının olup olmadığı, yıllık izin alacağının söz konusu alacaklardan mahsup edilmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Davalı Z.. U.., davacı banka işyerinde 30.06.1982-20.08.1987 tarihleri arasında 647 sayılı Kanuna tabi olarak, 21.08.1987-09.05.1997 ile 15.02.2000-20.04.2000 ve 21.02.2001-17.06.2005 tarihleri arasında İş Kanuna tabi işçi olarak çalışmıştır.
Davalı-işçinin, iş sözleşmesi 09.05.1997 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek, 20.04.2000 tarihinde ise tazminatsız olarak feshedildiği ancak fesih işlemleri ile ilgili idare mahkemesi kararlarına istinaden davacının tekrar işe başlatıldığı ve fiilen çalışılmayan 15.07.1997-15.01.2000 ve 15.05.2000-15.02.2001 dönemler için parasal haklarının ödendiği anlaşılmaktadır. Ancak söz konusu dayanak idare mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması üzerine Z.. U..’ın banka ile ilişiği 17.06.2005 tarihinde kesilmiştir.
Görevsiz idari yargı organlarının verdiği ve mülga 1475 sayalı İş Kanunu içeriği ile bağdaşmayan kararlar doğrultusunda işçiye, boşta kaldığı yani fiilen çalışma olmayan süreler için ödeme yapılmıştır. İşverenin yaptığı ödemelerin yasal dayanağı olmadığı gibi Danıştay tarafından söz konusu idare mahkemesi kararları bozulmuş ve bozma uyarınca da idari işlemlerin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle işçinin idari yargıda açtığı davalar reddedilmiştir.
Bu durumda işçinin, fiili çalışması olmayan süreler için görevsiz idari yargı organlarının sonradan bozulan kararlarına istinaden 15.07.1997-15.01.2000 ve 15.05.2000-15.02.2001 dönemleri için ödenen parasal haklar işçi yönünden sebepsiz zenginleşme niteliğindedir.
Diğer yandan işveren kamu bankası olup kamu kurumlarında aylık ücretler her ayın 15. günü peşin ödendiğinden, davalı banka 15.06.2005-14.07.2005 arası süreye ait ücret 15.06.2005 tarihinde ödenmiş ve işçinin iş sözleşmesi 17.06.2005 tarihinde feshedilmiştir. Bu durumda 18.06.2005-14.07.2005 arası süreye ait ücretin işçiye hak etmediği halde ödendiği anlaşılmaktadır.
Banka Sağlık Yardım Yönetmeliğinin 12. maddesindeki düzenlemeye göre işçi tedavi giderinin % 80’nin banka ve % 20’nin işçi tarafından karşılanması gerekmektedir. Davacının 12.05.2005-13.05.2005 tarihleri arasında özel hastanede tedavi görmüştür. Özel hastane tarafından bankaya kesilen faturanın tamamı bankaca ödendiğinden işçinin % 20 katılım payını işverene ödemesi gerekmektedir.
Yine ……A.Ş. Mensupları Kredisi Uygulama Esaslarının 10. maddesinde, iş sözleşmesi Bankaca feshedilenlerin fesih tarihi itibariyle kullandıkları kredinin geri ödenmesi düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre işçinin ödenmeyen kredi taksitlerinin işverene ödenmesi gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, mahkemece asıl dava yönünden hükme esas alınan 03.02.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporu hüküm tesisi yönünden yeterli değildir. Asıl dava yönünden 05.06.2010 ve 21.12.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporlarında yapılan incelemenin uyuşmazlıkları aydınlatmaya yeterli olduğu açıktır. Bu durumda asıl dava yönünden 05.06.2010 ve 21.12.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporları ve birleşen dosyadaki yıllık izin alacağı ise asıl davadaki mahsup olgusu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken asıl davanın reddine, birleşen dosyada ise yıllık izin alacağının kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.