Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/16745 E. 2014/23015 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16745
KARAR NO : 2014/23015
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2014
NUMARASI : 2013/558-2014/119

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

İş sözleşmesinin geçerli ve haklı neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-d maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ile dava dışı işçi arasında sözlü tartışma yaşandığı, taraflar arasında yaralamaya yönelik fiil meydana gelmediği, feshe dayanak küfür, sataşma ve yaralamaya teşebbüs eyleminin davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
İş sözleşmesinin, işverence haklı nedenle feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. İşçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması 4857 sayılı Kanun’un 25/II. bendi (d) fıkrası hükmü uyarınca haklı fesih nedeni sayılmıştır. Sataşma niteliğinde olmadığı sürece, diğer işçilerle devamlı ve gereksiz tartışmaya girişmek, iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermek geçerli fesih nedenidir.
Dosya içeriğine göre, davacının davalı işyerinde on beş yıldan fazla süre ile merkezi kumanda operatörü olarak çalıştığı, ortak şahitlerin işverene verdikleri yazılı ifadeleri ve mahkemedeki beyanlarından, davacının, dava dışı işçileri, yapılan temizlik esnasında, toz kaldırmaları üzerine yüksek sesle uyardığı, davacının amiri konumundaki üretim mühendisi O.. D.. tarafından kendi işine devam etmesi yönündeki talimat karşısında, kullandığı araçtan inerek O.. D..’ın üzerine yürüdüğü, aralarında itişme yaşandığı ve olaya şahit olan işçilerin tarafları ayırdığı, davalı tarafından davacının yazılı savunmasının istendiği, davacı işçinin yazılı savunmasında yaşadığı ailevi ve ekonomik sıkıntıların psikolojisini bozduğunu ve bu nedenle amiri ile tartıştığını ve özür dilediğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Davacının açıklanan davranışları haklı neden ağırlığında olmasa da geçerli neden teşkil edecek mahiyette olup işyerinde olumsuzluklara neden olduğu açıktır. İşe iade isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 08.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.