YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16553
KARAR NO : 2014/23755
KARAR TARİHİ : 11.09.2014
MAHKEMESİ : Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/01/2014
NUMARASI : 2011/434-2014/14
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı vakfın özel ilköğretim okulunda sınıf öğretmeni olarak çalışmak üzere davalı vakıfla sözleşme yaptığını, sözleşme uyarınca 01.09.2000 tarihinde fiilen çalışmaya başladığını, davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkiyi 14.02.2007 tarihine kadar 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun, bu tarihten sonra da 5580 sayılı yasanın düzenlediğini, söz konusu yasaların özel yasalar olduğunu, bu özel yasalarda düzenlenmemiş olması halinde 657 sayılı Yasanın uygulanacağını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre Milli Eğitime bağlı okullarda öğretmenlere verilen ücretlerin tamamının vakfın okulunda çalışan öğretmenlere de verilmek zorunda olduğunu ancak davacıya ücretlerin geç ödenmesi halinde ödenecek günlük %1 fazla ödemenin, ek ders ücretinin ücret artışının, öğretime hazırlık tazminatının,hazırlık ve planlama ücretinin, (egzersiz) sosyal yardım kapsamındaki ek ödemelerin hiçbirisinin yapılmadığını beyanla adı geçen alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretmen iken bu görevinden emekli olduktan sonra müvekkili kurumda göreve başladığını, davacının 01.09.2003 tarihinde imzalamış olduğu sözleşmede adı geçen ücretin bütün dava konusu ücretleri kapsayacağını kabul ettiğini, bu nedenle davacının talep ettiği hiçbir sosyal hakkın kendisine ödenmesinin söz konusu olamayacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalı vakfın özel ilköğretim okulunda sınıf öğretmeni olarak 01.09.2000 tarihinde çalışmaya başladığı, davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkiye 14.02.2007 tarihine kadar 625 sayılı Yasanın bu tarihten sonra ise 5580 sayılı Yasanın uygulanmaya başlandığı, Mülga 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 33. maddesinde, “Özel okullarda yöneticilik ve eğitim – öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre (emekliler hariç) dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemez ” hükmü, sosyal yardım kapsamındaki ek ödemeler Bütçe kanunlarıyla resmi okul öğretmen ve personeline sağlanan haklara denk olarak özel okul öğretmenlerine ve personeline de ödenir. Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemelerden vergi kesilmez” şeklinde kurala yer verildiği, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 9. maddesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 32. maddesinde ise, Eğitim ve öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup; fiilen öğretmenlik yapanlara (ilköğretim ve okul müdürleri ile yardımcıları, cezaevi okullarında çalışan öğretmenler, yönetici, eğitim uzmanı ve eğitim uzman yardımcıları dahil (Mülga ibare: 13/06/2010-5984 S.K/mad.4) ) her öğretim yılında bir defaya mahsus olmak üzere ve öğretim yılının başladığı ay içinde Milli Eğitim Bakanı tarafından belirlenecek tarihte Bakanlar Kurulunca belirlenecek miktarda, öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenir. Bu ödenek damga vergisi hariç diğer vergi ve kesintilere tabi tutulmaz” hükmü mevcut olduğu, her yıl bütçe kanunlarıyla ayrıca Bakanlar Kurulu kararına gerek olmaksızın öğretim yılına hazırlık ödenekleri belirlendiği ve ek cetvelde miktarları yayınlandığı,Öğretim yılına hazırlık ödeneğinin sosyal hak kapsamında olup, her yıl bütçe kanunlarıyla miktarı belirlenen bir alacak olmakla gerek 625 sayılı Yasanın 33 ve gerek 5580 sayılı Yasanın 9. maddesi hükümleri gereğince işveren tarafından özel okullarda görev yapan öğretmenlere işverenler tarafından ödenmesi gerektiği gerekçesi ile davacının alacaklarına yönelik talebin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında sınıf öğretmeni emeklisi olduktan sonra davalı vakfın özel ilköğretim okulunda öğretmen olarak çalışmaya başlayan davacının, Milli Eğitime bağlı olarak çalışan öğretmenlere her yıl yapılan hazırlık ve planlama ücreti,ek ders ücreti,sosyal yardım kapsamındaki ek ödemeler,öğretime hazırlık tazminatı, her yıl Ocak ve Temmuz ayında yapılan zam ödemelerinin davacıya da ödenmesi gerekip gerekmediği uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak mülga 625 sayılı ve halen yürürlükte olan 5580 sayılı Özel Öğretim kurumları kanunudur.
Somut olayda; sınıf öğretmeni olan davacı emekli olduktan sonra davalı vakfa ait özel ilköğretim okulunda çalışmaya başlamıştır. Davacı ile davalı işverenlik arasında yapılan iş sözleşmelerinin tetkikinden davacının davalı işverenlikte 01.09.2006-01.07.2007 tarihleri arasında 1.450,00 TL ücret mukabilinde çalışacağı hususunda tarafların mutabık oldukları, sözleşmenin “Özel Şartlar” başlıklı 7. maddesinde aylık ücret miktarının haftalık 30 saat karşılığı olarak tespit edildiği, yöneticilik aylık ücretini, iş güçlüğü zammını, eğitim öğretim tazminatını, taban aylığını, sosyal yardım kapsamındaki ek ödemeleri ve ek ders ücretini ihtiva ettiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Mülga 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 33. maddesinin birinci fıkrasında ve bu Kanunu ortadan kaldıran 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 9. maddesinin ikinci fıkrasında özel okullarda yöneticilik ve eğitim-oğretım hizmeti yapanlara kıdemlerine göre (emekliler hariç) dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyeceği belirtilmiş ise de her iki yasa da sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarının ödenmesi hususunda emekliler için istisna getirdiğinden davacı dava konusu alacakları talep edemez.
İlk bilirkişi raporuna göre yapılan incelemenin uyuşmazlığı aydınlatmaya yeterli olduğu açıktır. Davacının alacağı bulunmadığına yönelik usul ve yasaya uygun ilk bilirkişi raporu sonucuna göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.