Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/16548 E. 2014/23028 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16548
KARAR NO : 2014/23028
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : Ankara 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2013/114-2014/31

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 12.09.2009 tarihinden itibaren gece bekçisi, şoför ve bahçıvanlık işlerinde çalıştığını, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil zamlı ücretlerini talep ettiği için 06.02.2013 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma alacağı, yıllık ücretli izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının hayvan bakıcısı olduğunu, 23.01.2013 tarihli dilekçe ile istifa etmek istediğini bildirdiğini, davacının istifa etmek istediği tarihten çok önce işi bıraktığını, bu nedenle devamsızlık tutanaklarının tutulduğunu, işe dönmesi için noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini, 5 günlük ücret ve 3 günlük yıllık izin ücretinin hesabına yatırıldığını, aylık 900,00 TL ücret aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava “iş mahkemesi sıfatıyla” açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya “iş mahkemesi sıfatıyla ” bakmaya devam olunur.
Davanın, 4857 sayılı Kanun’u kapsamı dışında kalması halinde, mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca, 4857 sayılı Kanun’a göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya 4857 sayılı Kanun’a dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50’den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir
Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde 50 dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu toplu iş sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 66. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bunun dışında 4857 sayılı Kanun’un 4. maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1.Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
2.Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
3.Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
4.Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde, çalışanların, 4857 sayılı Kanun’u kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler 4857 sayılı Kanun’a tabidir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Somut olayda her ne kadar, davacı taraf dava dilekçesinde şoför ve bekçi olarak çalıştığını iddia etmiş ise de, yargılama aşamasında dinlenen taraf tanık beyanları incelendiğinde davacının ”tarım ve hayvancılık” işlerinde çalıştırıldığı anlaşılmaktadır. Çalışılan iş yerinin 4857 sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamında bulunup bulunmadığı irdelenerek Mahkemenin görevli olup olmadığı hususu tartışılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.