Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/16443 E. 2014/23559 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16443
KARAR NO : 2014/23559
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2014
NUMARASI : 2013/8-2014/163

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin işverence haklı ve geçerli neden olmaksızın feshedildiğini, feshin asıl nedeninin davacı ve arkadaşlarının işverenin yolsuzluğunu ve çevreye zararlarını görüp suç duyurusunda bulunmaları olduğunu belirterek, müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette polikarbon hat sorumlusu olarak çalıştığını, boş gelen damacanaların hijyen kurallarına uygunluğunu kontrol ettiğini ve ürünlerin yükleme ve boşaltma esnasında sayımlarını yaptığını, ancak bir çok defalar bu sorumluluğunu yerine getirmediği için ihtar aldığını, davacıya her defasında uyarıda bulunularak bir kez daha şans tanındığını, 18.10.2010 tarihinde yaşanan olay üzerine davacının iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, zira o gün tespit edilen duruma göre ve bayilerin şikayeti üzerine sayım yapılan damacanalar ile fatura kesilen damacana adedinin birbirlerini tutmadığını, damacanaların belgelerde eksik gösterildiğini, yükleme belgelerinde sahtecilik yapılarak şirketin kasıtlı olarak zarara uğratıldığını, davacının kendisine haksız menfaat sağladığının tespit edildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen, davacının iş sözleşmesinin davalı işverenlikçe yükleme yapılan 19 litrelik damacana belgelerinde eksik gösterme yapmak belgelerde gösterilen sayıdan fazla yükleme yapılmasına rağmen yükleme belgelerinde sahtecilik yaparak şirkete kasıtlı olarak zarar vermesi sebebiyle feshedildiği, feshe gerekçe yapılan davacının davranış ve fiilleri ile ilgili olarak davalı işverenlik tarafından yapılan şikayet üzerine Sapanca Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığı karar verildiği, feshe gerekçe yapılan davacı fiil ve davranışları sonrası davalı işverenliğin zarara uğratıldığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle işe iadeye dair karar, Dairemize ait ilam ile araştırmaya yönelik olarak bozulmuş, bozma sonrasında feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
İşçinin geçerli bir feshe neden olabilecek davranışları 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı nedenlerden farklıdır. Yargılama sırasında bu nedenlerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun’un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
Somut olayda, işyerinde vardiya amiri olan davacının iş sözleşmesi, 19 litrelik damacana petlerinin dolum yapıldığı görev alanında, yükleme yapılan damacanaları belgelerde eksik göstermesi, belgelerde gösterilen sayıdan daha fazla yükleme yapılmasına rağmen yükleme belgelerinde sahtecilik yaparak şirkete kasıtlı olarak zarar vermesi nedeniyle haklı sebebe dayanılarak tazminatsız feshedilmiştir. Davacı işçi ise, feshin asıl nedeninin işverenin su üretimi konusundaki yolsuzluklarını kendisinin bilmesine dayandığını iddia etmektedir. Yargılama sırasında toplanan deliller uyuşmazlığı aydınlatmaya yeterli görülmeyerek bozma üzerine yapılan araştırma sırasında alınan bilirkişi raporunda, işyerinde yürütülen kaynaktan su dolum işinin niteliği gereği ne kadar ürün için ambalaj yapıldığının tespitinin mümkün olamayacağı, firma tarafından sunulan irsaliyeli faturaların dayanağının işverence her zaman düzenlenebilecek damacana dolum miktarları çizelgesi olduğu görüşü bildirilmiştir. Dosya içeriğine göre, davacı işçi, işyerinde kaynak suyu dolumu işinde vardiya amirliği görevini yerine getirmektedir. İşverence fesih nedeni yapılan eylemi nedeniyle cumhuriyet savcılığına şikayet edilmiş, savcılık makamı tarafından da yukarıda belirtildiği şekilde dosyamızdaki yöntemle gerçekleştirilen incelemeden sonuç alınamaması üzerine takipsizlik kararı verilmiştir. Yargılama sırasında dinlenen davalı tanığının anlatımı, cumhuriyet savcılığı soruşturması sırasında alınmış olan beyanlar değerlendirildiğinde, davacının belirtilen şekildeki çalışmasının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir. Dava dilekçesinde ifade edilen, davacının işvereni usulsüz su dolumu nedeniyle şikayeti 06.06.2011 tarihli olup fesihten çok sonradır. İşçinin yaptığı işin niteliğine göre bu eylemleri gerçekleştirmesi iş akışını bozucu niteliktedir. Artık işverenden iş ilişkisini devam ettirmesi normal ölçülerde beklenemez. Fesih geçerli nedene dayanmaktadır ve davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 370,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 11.09.2014 tarihinde karar verildi.