Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/16347 E. 2014/17314 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16347
KARAR NO : 2014/17314
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

MAHKEMESİ : Erzincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2014
NUMARASI : 2013/282-2014/192

Hüküm süresi içinde davacı ve davalı A.. A.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın davalı A. R. ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. yönünden kabulü ile işe iadesine ve davalı T.. A.. yönünden husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı A. R. ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden, davacının, alt işveren A. R.ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. nezdinde ve asıl işveren T.. A..’de çalıştığı ve iş sözleşmesinin alt işveren tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının başka bir ildeki işyerine naklini gerektirir objektif bir sebep ortaya konulmadığından, mahkemece feshin geçersiz olduğunun kabulü ve davacının alt işverendeki işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak, davalılar arasındaki ilişki, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/7-8. maddelerine uygun ve geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu halde, işe iadenin mali sonuçlarından asıl işveren ile alt işverenin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken, davanın, asıl işveren T.. A.. yönünden husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş olması hatalıdır.
Davacının temyizine gelince; davacı, feshin geçersiz olduğunu belirterek buna bağlı tazminat ve boşta geçen süreye ilişkin alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiş, mahkemece işe başlatılmama halinde davacının kıdemine göre dört aylık tutarındaki tazminat ile boşta geçen süre nedeniyle dört aya kadarki ücret ve haklarının ödenmesine karar verilmiştir. Dahili davalı T.. A.. lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın kabulü ile FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı A. R. ve Müşteri Hizmetleri A.Ş.’deki İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni süresi içerisinde başvurmasına rağmen davalı işverence süresi içerisinde işe başlatmaması halinde ödemesi gereken tazminat miktarının, davacının kıdemi ve fesih sebebi dikkate alınarak takdiren, davacının dört aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine ve davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili gerektiğinin tespitine,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içerisinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili gerektiğinin tespitine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 380,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 16.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.