Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/16337 E. 2014/23426 K. 10.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16337
KARAR NO : 2014/23426
KARAR TARİHİ : 10.09.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2014
NUMARASI : 2013/476-2014/110

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan İ.. S..’nun 10.12.2002 tarihinde işe başladığını, emeklilik sebebi ile iş sözleşmesinin son bulduğunu, 19.11.2009 tarihinde öldüğünü, ücretinin asgari ücret olarak gösterildiğini, oysa gittiği ülkeye göre değişen yol primi ödendiğini, tazminat hesaplanırken yol primlerinin dikkate alınması gerektiğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, fazla mesai ücreti alacaklarının olduğunu, genel tatil günleri ve hafta tatili günlerinde çalıştığını, ücretlerinin ödenmediğini ilerisürerek fazlaya ait hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL kıdem, 100,00 TL yıllık izin ücreti alacağı, 100,00 TL fazla çalışma ücreti alacağı, 100,00 TL genel tatil ve hafta tatili ücretinin davalıdan tahsilini davacılar murisinden işverence işe girişte alınan boş senedin teminat senedi olduğundan iptalini istemiş, bilirkişi raporu doğrultusunda talebini artırarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacılar murisinin 10.12.2002 tarihinden itibaren Aralık 2008 tarihine kadar belirli aralıklarda çalıştığını, 2006 yılından sonra tır şoförü olarak değil şirket merkezinde çalıştığını, en son aldığı ücretin 722,07 TL olduğunu, yıllık ücretli izin alacağının ve genel tatil ve hafta sonu çalışmalarının olmadığını, fazla mesai çalışmalarının bulunmadığını, var olan çalışmaların bodrolarda gösterilerek ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.
Dosya içeriğinden, ilk kararın, “…Somut olayda, davacıların, murisleri işçinin 2.000,00 TL ücretle ve sefer başına ödenen prim karşılığı çalıştığını, davalının ücret bordrolarında görülen ücretle çalıştığını iddia ettikleri, imzalı olan Nisan/2008 bordrosunda 837,90 TL, Aralık/2008 bordrosunda 638,00 TL ücretle çalıştığının anlaşıldığı, tanıkların ücret konusunda birbirleriyle uyumlu beyanda bulunmadıkları, taraflar arasında ücret konusunda uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmış olup, davacılar murisi işçinin başşoför ve yurtdışı tır şoförü olarak meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak, çalışılan her iki dönemdeki ücretleri ayrı ayrı tesbit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan, davacılar murisinin yurtdışı tır şoförü olarak çalıştığı dönemde, sefer başına prim alması, mesailerin işçi tarafından ayarlanması ve bazı ülkelerde hafta tatili çalışma yasağı ile normal çalışma saati sınırlamaları olması sebebiyle bu dönem için fazla çalışma, genel ve hafta tatillerinde çalışma kabul edilemeyeceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacılar murisinin başşoför ve yurtdışı tır şoförü olarak çalıştığı dönemler ayrı ayrı tesbit edilerek yurtdışı tır şoförü olarak çalışılan dönemler için bu alacakların reddi ile başşoför olarak çalışılan dönem için hesaplama yapılarak şimdiki gibi karar vermek gerekir. Ayrıca, davacılar, murislerinden işe giriş tarihinde alınan senedin teminat senedi olduğunun tesbiti ile bu senet sebebiyle borçlu olmadıklarının tesbitini ve senedin iptalini talep etmişler olup, mahkemece davacıların bu talepleriyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeyerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 26 ve 297. maddelerine aykırı davranılması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu anlaşılmıştır.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacıların tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti hesabında esas alınan ücretin doğru olup olmadığı ve fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti hesabında esas alınacak ücret, işçinin son ücretidir. Başka bir anlatımla, iş sözleşmesinin feshedildiği anda geçerli olan ücrettir.
Somut olayda, davacılar murisinin en son başşoför olarak görev yaptığı ortadadır. Buna göre kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin başşoför olarak çalışılan fesih tarihindeki son ücrete göre belirlenmesi gerekirken, yurtdışı şoför ve başşoför olarak görev yapılan dönemler için ayrı ayrı belirlenmesi hatalıdır.
Öte yandan, ücret bordrolarında fazla çalışma va ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkuku bulunan aylar dışlanarak bu alacak miktarlarının belirlenmesi gerekirken, bordrolarda tahakkuk ettirilen miktarlar mahsup edilerek hesaplama yapılması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.