Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/15612 E. 2014/16180 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15612
KARAR NO : 2014/16180
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

MAHKEMESİ : İzmir 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/04/2014
NUMARASI : 2014/54-2014/216

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin işyeri adresine davalı sendika tarafından bir adet toplu iş sözleşmesi taslağı gönderildiğini, bu taslağın ne amaçla gönderildiğinin anlaşılamadığını, yapılan araştırmada davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak üzere yetki aldığının belirlendiğini, yetki tespiti ile ilgili tebligatın müvekkilinin adresi yerine ihale ile iş alınan adrese gönderildiğini, yetki tespiti ile ilgili bilginin İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne yapılan yazılı başvuru ile öğrenilmesinden sonra derhal iş bu davanın açıldığını, müvekkil yanında çalışan işçi sayısının binyüzüç kişi olduğunu, bu sebeple davalı sendikanın yeterli çoğunluğu sağlayamadığını ileri sürerek Ç.. B.. tarafından yapılan 28.11.2013 tarih ve 19017 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı T.. S.. vekili, davanın süresinde açılmadığını, davanın süresinde açıldığı sonucuna varılır ise, şu anda toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin Yüksek Hakem Kurulu aşamasında olduğunu, görüşmelerin devam ettiğini, ayrıca işkolu tespit usulünün kanunda yazılı olduğunu ve müvekkili sendika tarafından gerekli çoğunluğun sağlandığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ç.. B.. vekili, davanın süresinde açılmadığını, yetki tespitini iptalini gerektiren bir durum da bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık, Ç.. B.. tarafından yapılan olumlu yetki tespitinin iptaline ilişkin davanın süresinde açılıp açılmadığı noktasındadır.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 43. maddesinin birinci fıkrasına göre “Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.”
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun birinci maddesinde, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri tarafından yapılacak tüm tebligatların, 7201 sayılı Kanun’a göre yapılacağı ifade edilmiştir.
7201 sayılı Kanun’un 12. maddesinde, tüzel kişilere yapılacak tebligatın, yetkili temsilcilere yapılması gerektiği belirtilmiş, 13. maddede ise bu kişilerin bulunmaması durumunda, tebligatın orada hazır bulunan memur veya çalışanlardan birine yapılması öngörülmüştür.
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinin birinci fıkrasına göre “Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, mutat iş saatlerinde herhangi bir sebeple işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.” Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de “Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir.” Maddenin üçüncü fıkrasına göre ise “Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.”
Dosya içeriğinden, Ç.. B..nın 28.11.2013 tarih ve 19017 sayılı yetki tespiti ile, T.Sağlık İş Sendikasının, davacı şirkete ait işyerinde gerekli çoğunluğu sağladığı ve yetkili sendika olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı bakanlık tarafından yapılan olumlu yetki tespiti 6356 sayılı Kanun’un 42/2. maddesi gereğince işverene tebliğe çıkartılmış; yetki tespiti, davacının işçisi ve davalı sendika üyesi Medine Kılıç imzasına tebliğ edilmiştir. Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, tüzel kişilere yapılacak tebligatın yetkili temsilcilere yapılması gerekir. Ancak bu kişiye ulaşılamıyorsa, yönetmeliğin ifadesiyle, evrak müdürü gibi esasen bu işlerle görevlendirilmiş bir kişiye tebligatın yapılması gerekir. Bu kişilerin de bulunmaması durumunda, bu hususun tebliğ mazbatasında belirtilmesinden sonra o yerdeki çalışana tebligat yapılabilir. Ancak uyuşmazlık konusu tebligat, doğrudan çalışana yapıldığı gibi, ayrıntılı olarak açıklanan usule uyulmamıştır. Şu halde, dava konusu yetki tespiti, davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiştir. Usulüne uygun tebligat yapılmaması sebebiyle, davacının haricen yetki tespitini öğrenmesi de önem arz etmez.
Bu açıklamalar ışığında, usulüne uygun tebligatın bulunmaması sebebiyle dava süresinde kabul edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.