Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/15445 E. 2014/16241 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15445
KARAR NO : 2014/16241
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2014
NUMARASI : 2012/1341-2014/220

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin dünya çapında faaliyet gösteren V.Gurubuna devredildiğini, bunun sonucunda bilgi sistemlerinin merkezden yürütülmesi hedeflendiğinden yeniden yapılanma ve organizasyon çalışmalarına gidilmek suretiyle davacının çalıştığı pozisyonun iptal edildiğini, davacının çalıştığı pozisyonun artık müvekkili şirket yapılanmasında yer almadığını, feshin işletme, işyeri ve işin gereklerinden kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, işletmesel karar sonrasında yeni işçi alınmadığı, kararın tutarlı şekilde uygulandığı ve aynı işletmesel karar kapsamında iş sözleşmesi feshedilen emsal işçinin açtığı işe iade davasının Dairemizce yapılan incelemede reddedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, hammadde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda endüstri direktörü yönetici asistanı olarak çalışan davacının işletme yönetimince alınan karar doğrultusunda yeniden yapılandırma ve organizasyon değişikliği sonucunda çalıştığı pozisyonun iptal edildiği, şirket bünyesinde çalışmakta olduğu pozisyona uygun iş alternatifinin bulunmadığı gerekçe gösterilerek iş sözleşmesi feshedilmiştir. Bilirkişi raporunda; davacı pozisyonunun iptaline dair alınmış bir şirket kararı olmadığı, organizasyon değişikliği hakkında verilmiş kurumsal bir karar olmadığı, bu nedenle işletmesel karardan bahsedilemeyeceğinden feshin geçersiz olduğunun bildirildiği, mahkemece bilirkişi raporu ve tanık beyanlarının aksine davacının görev yaptığı pozisyonun iptal edildiği yeni işçi alınmadığı, davacının benzer pozisyonlarda boş kadro bulunduğunu ispat edemediği emsal işçinin işe iadesine dair verilen kararın Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda bozularak davanın reddine karar verildiğine atıfla feshin geçerli olduğuna ve davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin aksine emsal kabul edilen dosyadaki işçinin işe iade talebinin reddedildiği şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacıların pozisyonları ve yaptıkları işlerin farklı olduğundan anılı mahkeme ilamı işbu dosyaya emsal teşkil edemez.
Bu nedenle mahkemece, bir insan kaynakları uzmanı, bir işletme yönetimi uzmanı, bir mali müşavirden müteşekkil üç kişilik bilirkişi kurulu oluşturularak, alınan işletmesel karar doğrultusunda gerçekleşecek yapılanma çerçevesinde personel azaltımı konusunda alınan kararın tutarlı olarak uygulanıp uygulanmadığı, fesihte keyfi davranıp davranılmadığı, işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı, işçinin kıdem ve niteliklerine göre bir başka işte değerlendirilme olanağı bulunup bulunmadığı, kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve diğer delillerle birlikte bir sonuca varılmalıdır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.