Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/15422 E. 2015/26671 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15422
KARAR NO : 2015/26671
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2012/508-2014/93

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalılar vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
6100 sayılı Kanun’a göre süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz.
Somut olayda davacının 24.12.2013 tarihli ıslah dilekçesinin davalıya 07.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 17.01.2014 tarihi itibariyle süresinde zamanaşımı definde bulunduğunun anlaşılmasına göre mahkemece ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının davalı işverenler nezdinde hemşire olarak çalıştığı, hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre, haftanın beş günü, 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile yapılan hesaplamaya göre haftada beş saat fazla mesai yaptığı anlaşılmıştır. Davalı işveren tarafından dosyaya sunulan, imzası inkar edilmeyen ücret bordrolarının bir kısmında fazla mesai tahakkuku bulunmaktadır. Bu halde, mahkemece, davacının fazla mesai ücretinin, söz konusu imzalı ve fazla mesai tahakkuku olan ücret bordrolarının ilişkin olduğu aylar dışlanarak hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bu hususta bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.