YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/154
KARAR NO : 2014/6459
KARAR TARİHİ : 18.03.2014
MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2012/177-2013/1207
Hüküm süresi içinde davacı ve davalı K.. M.. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, asıl işveren olan davalı Karayolları Genel Müdürlüğüne ait işyerinde değişen alt işverenlere bağlı olarak Ocak 2004-12.01.2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin başlangıcından itibaren işyerinde büro elemanı olarak çalıştırılmasına rağmen 12.01.2012 tarihinde temizlik işinde görevlendirildiğini, çalışma koşullarında esaslı nitelikte değişiklik içeren bu görevlendirmeyi kabul etmeyerek iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-f bendi gereğince haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücret alacağının tahsilini alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı K.. M.. vekili, müvekkili ile temizlik hizmet alımının devredildiği yüklenici firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, ihale makamı konumunda olan müvekkili aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, işçi tarafından gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayanmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı O… Endüstriyel ve Kurumsal Hiz. ve Ürünler San. A.Ş. vekili, davacının müvekkil şirkette çalışmaya başladığı tarih olan 05.01.2011 tarihinden önceki çalışma süresinden sorumlu tutulamayacaklarını, davacı ile müvekkili arasında imzalanan iş sözleşmelerinde davacının yapacağı işin açıkça temizlik işi olduğunun belirtildiğini, davacının sözleşmede asli işi olarak belirlenen temizlik işinde görevlendirilmesinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik olarak kabul edilmeyeceğini ve feshin haklı nedene dayanmadığını savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle kıdem tazminatı isteminin reddine yıllık izin ücret alacağı talebi yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı K.. M.. vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının temyiz itirazları yönünden; taraflar arasında uyuşmazlık çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklik olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 22. maddesindeki, “işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir” şeklindeki düzenleme, çalışma koşullarındaki değişikliğin normatif dayanağını oluşturur.
İş ilişkisinden kaynaklanan ve işin yerine getirilmesinde tabi olunan hak ve borçların tümü, “çalışma koşulları” olarak değerlendirilmelidir.
Kanun’un 22. maddesinin ikinci fıkrasında, çalışma koşullarının, tarafların karşılıklı uzlaşmaları ile değiştirilmesinin her zaman mümkün olduğu kurala bağlanmıştır. Çalışma koşullarında değişiklik konusunda işçinin rızasının yazılı alınması yasa gereğidir. Aynı zamanda işverence değişiklik teklifinin de yazılı olarak yapılması gerekir. İşçi çalışma koşullarında yapılmak istenen değişikliği usulüne uygun biçimde yazılı olarak ve süresi içinde kabul ettiğinde, değişiklik sözleşmesi kurulmuş olur.
4857 sayılı Kanun’un 22. maddesinde, çalışma koşullarında esaslı değişiklik sebebiyle işçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshedebileceği öngörülmemiştir. Bununla birlikte çalışma koşullarının değiştirilmesi aynı zamanda koşullarının uygulanmaması anlamına geldiğinden, aynı Kanun’un 24. maddesinin (II-f) bendinde belirtilen hal, işçinin haklı fesih nedenleri arasında sayılmıştır.
Somut olayda; her ne kadar taraflar arasındaki iş sözleşmesi ve görev tanımında davacının temizlik işçisi belirtilmiş ise de; davacı işçinin asıl işverene ait işyerinde çalışma süresinin başlangıcından itibaren büro elemanı olarak çalıştırıldığı tanık beyanları ile sabittir.
Davalı K.. M.. ile değişen alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmelerinde, sözleşme konusunun hizmet binalarının genel temizliği ile
birimler arası evrak ve demirbaş taşıma hizmet alımı işi olarak belirtilmiş olması nedeni ile alt işveren işçisi olarak işe alınan işçilerin iş sözleşmelerinde görevlerinin temizlik işçisi olarak tanımlandığı, ancak fiili olarak temizlik işlerinde çalıştırılmadıkları anlaşılmaktadır.
Toplu ya da bireysel iş sözleşmesi, personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ile işyeri uygulamasından doğan işçi ve işveren ilişkilerinin bütünü, çalışma koşulları olarak değerlendirilmelidir. Kanunda mutlak emredici herhangi bir hüküm bulunmaması şartıyla, çalışma koşullarını belirleyen kaynaklar arasında çatışma olması durumunda, işçinin yararına olan düzenleme ya da uygulamanın, çalışma koşulunu oluşturduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda somut uyuşmazlık açısından, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde belirlenmiş olan çalışma şartı ile işyerindeki fiili uygulamadan kaynaklanan çalışma koşulları arasında çatışma bulunduğundan ve fiili uygulama ile oluşan çalışma koşullarının işçinin yararına olduğu anlaşıldığından, fiili uygulama ile belirlenen görevin geçerli olduğu kabul edilmelidir. İşyerinde, büro görevlisi olarak çalışan davacı işçinin temizlik işinde görevlendirilmesi üzerine, çalışma koşullarında esaslı nitelikte değişiklik yapıldığı gerekçesi ile gerçekleştirdiği feshin haklı nedene dayandığı sabittir. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, kıdem tazminatı istemi yönünden davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.