Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/14673 E. 2015/25107 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14673
KARAR NO : 2015/25107
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davalı ….. Ltd. Şti. temyiz talebi yönünden; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren sekiz gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. madde yollaması ile aynı Kanun’un 434. maddesi gereğince işlem yapılması ve yedi günlük kesin süre verilmesi gerekir. Sekiz günlük süre içinde temyiz edilmeyen, temyiz defterine kaydı yapılmayan veya verilen kesin süre içinde temyiz harç ve gideri yatırılmayan kararlar kesinleşmiş olur.
Nisbi temyiz harcının tamamlanması hakkında gönderilen muhtıranın 02.05.2014 tarihinde davalı ……. Ltd. Şti.’ne usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, harcın 12.05.2014 tarihinde yedi günlük kesin süre geçirildikten sonra yatırıldığı anlaşıldığından mülga 1086 sayılı Kanun’un 432. maddesi gereğince süre aşımı sebebiyle davalı davalı ….. Ltd. Şti.’ nin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Davalı Sağlık Bakanlığı temyiz talebi yönünden;
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalılar nezdinde 01.10.2005-01.01.2012 tarihleri arasında kesintisiz olarak “temizlik personeli “olarak çalıştığını, ücrnetinin asgari ücret olduğunu, günde bir öğün yemek verildiğini ve servis hizmeti sağlandığını, davalılardan ……. Mühendislik bünyesinde hastanede çalışırken 2012 yılı temizlik ihalesini ….. Ltd. Şti.nin aldığını, ihaleyi alan şirketin davacı ile birlikte onüç kişinin iş sözleşmesini haksız ve hukuka aykırı olarak feshettiğini, onüç işçi ile çalışmayacağına dair yazıyı hastane penceresine asıp ilan ettiğini, davacının çalışmak için işyerine gittiğinde içeri alınmadığını ve çalışılmadığını, işyerinde çalışma saatlerinin günde sekiz saat olduğunu, davacının dini bayramların ilk günü hariç diğer günlerde çalıştığını, milli bayramların tamamında çalıtığını, ayda bir defa hafta tatili günlerinde çalıştığını iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili alacağı, yıllık izin alacağının, davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Sağlık Bakanlığı vekili, davacının hizmet sözleşmesi ile ……. Mühendislik bünyesinde çalışan personel konumunda olup, davacının hiçbir şekilde …… Hastanesiyle bir bağı bulunmadığını, bu sebeple kendilerinin sorumlu tutulamayacağını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …….. Mühendislik vekili cevap dilekçesi ile; …… Hastanesi ile aralarında 01.10.2009-31.12.2011 tarihli genel temizlik hizmetleri alım işi için sözleşme yapıldığını, 31.12.2011 tarihinde sözleşmenin süresi biten davalının işçilerinin tamamının 2012 yılı için ihaleyi alan yeni şirket bünyesinde işe başladıklarını, bu şirketin davacının sözleşmesini feshettiğini, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı Sağlık Bakanlığı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Sağlık Bakanlı’ğı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının son beş yıla ilişkin yıllık izin alacağı bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” yer alan hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Davacı tarafça son beş yıla ilişkin yıllık izin alacağı talebinde bulunulmasına rağmen bilirkişice hizmet süresinin tamamı nazara alınarak hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Dosya kapsamına göre; davacı tarafça 30.01.2014 tarihli ıslah dilekçesinde brüt 1637,01 TL ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınması talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece, talep aşılarak net 1.637,01 TL İhbar tazminatına hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Taraflar arasında ulusal bayram ve genel tatil alacağı bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 47. maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yazılı delille ispatlaması gerekir.
Dosya kapsamına göre; davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olduğuna dair puantaj kayıtları ve imzasız bordrolardaki tahakkuklar bulunduğu bordrolardaki tahakkukların banka kanalıyla ödendiği anlaşılmaktadır. Söz konusu belgeler değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.