Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/14667 E. 2015/26104 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14667
KARAR NO : 2015/26104
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Malatya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2014
NUMARASI : 2013/392-2014/187

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, yemek parası ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili davacının, davalılara ait işyerinde 01.06.2011-12.06.2012 tarihleri arasında elektrik teknisyeni olarak en son 1.160 TL brüt ücretle çalıştığını, davalılar arasında asıl-altişveren ilişkisi bulunduğunu, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, tazminanat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, yemek ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı A.. Ltd. Şti vekili, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, fazla çalışma olmadığını, ücretlerin süresinde ödendiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Fedaş vekili, zamanaşımı def’i ve husumet itirazında bulunarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalılar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, işverence 01.06.2011-12,06.2012 dönemine ait iş görev emirleri ve vardiya nöbet listelerinin dosyaya sunulduğu, Mahkemece, görev emirlerinde, göreve çıkış tarih ve saati yazılı olmasına rağmen, çoğunda görevden dönüş saatinin yazılı olmaması sebebiyle bu belgeler dikkate alınmayarak, tanık beyanlarına göre, davacının haftanın üç günü 08:00- 16:00 saatleri arasında, üç günü ise 08:00-20:00 saatleri arasında çatıştığı, haftada yedibuçuk saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ise de, dosya içeriği ve işyeri kayıtlarına göre davacı sadece iş ve görev emri bulunan günlerde fazla çalışma yapmıştır. Tanıklarda arıza durumunda fazla çalışma yapıldığını beyan etmişlerdir. Görev emirlerinin bir kısmında göreve gidiş ve dönüş saatleri belirtilmediği gerekçesiyle, bu belgeler tümüyle dikkate alınmayarak, yazılı belge bulunan dönemler için de tanık beyanlarına göre fazla çalışma ücreti hesabı yapılması yanlış olmuştur. Yapılacak iş, sadece iş ve görev emri bulunan günlerde fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek, göreve gidiş ve dönüş saati belirtilen görev emri belgelerinin bulunduğu günler için bu belgelerde belirtilen çalışma saatlerine göre hesaplama yapmak, görev emirlerinde dönüş saati belirtilmeyen günler için ise tanık beyanlarına göre şimdiki gibi hesaplama yaparak, fazla çalışma ücreti alacağını hesaplamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu hukuki ve maddi olgular dikkate alınmadan, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.