Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/14621 E. 2015/26688 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14621
KARAR NO : 2015/26688
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : Ağrı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2014
NUMARASI : 2013/536-2014/150

DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
Yargılama sırasında yapılan tebliğlerle ilgili tebliğ mazbatalarının ve ilgili diğer belgelerin dosyaya konulması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bu Kanun’un uygulanması için çıkarılan tüzük hükümleri tamamen şeklidir ve titizlikle uygulanması gerekir. Bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hâkim kendiliğinden denetlemelidir. 19.01.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile Tebligat Kanunu’nda esaslı değişiklikler yapılmıştır.
Somut olayda, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati davalı G..İnşaat Ltd.Şti.’ne tebliğ edilmemiştir.
Dava dilekçesinde davalı olarak Ç.. Ltd. Şti.-Güç İnşaat Ltd. Şti.’nin gösterildiği, dava dilekçesinin de aynı isme tebliğ edildiği, ancak dosyadaki bilgi ve belgelerden, Ç.. Ltd. Şti.-Güç İnşaat Ltd. Şti.’nin ayrı şirketler olduğu ve iş ortaklığı halinde ihale ile iş aldıkları anlaşılmaktadır. İş ortaklığının ayrı bir tüzel kişiliği bulunmayıp, ortaklığı oluşturan şirketler tüzel kişiliklerini koruduğundan, dava dilekçesinin ayrı ayrı iş ortaklığını oluşturan şirketlere tebliğ edilmesi ve taraf teşkilinin usulüne uygun olarak sağlanması gerekir. Taraf teşkili usulüne uygun olarak sağlanmadan işin esasına girilmesi hatalıdır.
Bu sebeple, davalı G..İnşaat Ltd. Şti.’ne savunma hakkını kullanabilmesi için dava dilekçesi ve davetiyenin Tebligat Kanunu ve ilgili tüzük hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Kamu düzenine ilişkin bu yönün gözardı edilerek, davalının yokluğunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.