Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/14602 E. 2015/25251 K. 17.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14602
KARAR NO : 2015/25251
KARAR TARİHİ : 17.09.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacıya avans niteliğinde verilen harcamalarının açık çıkması sonrası ödemek için süre talep ettiği ve sonrasında bir daha işe gelmediğini, alacak isteklerinin yerinde olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip edilmediği tartışmalıdır.
Dosya kapsamına göre davalı ve bir kısım davacı tanıkları işyerinde davacıya harcama için verilen avansların eksik çıkması sonucu hesap vermesi için verilen süre üzerine işyerinden ayrıldığı ve sonrasında işe gelmediği, işçinin geçerli veya haklı bir feshinin bulunmadığı anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekir.
3-Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkide kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar süresi tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi taktirde, fesih hakkı kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir.
Fesih hakkını kötüye kullanan işverenin 4857 sayılı İş Kanunu 17. madde uyarınca bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir. Anılan kanunda genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, örnek olarak sayılan işçinin işvereni şikayet etmesi, dava açması veya şahitlikte bulunması sebebine bağlı fesihler kötüniyete dayanmaktadır.
Somut olayda taraflar arasında iş sözleşmesinin sona ermesi konusunda işverenin fesih hakkını kötüye kullandığına dair somut deliller orataya konulamadığından şartları oluşmayan kötüniyet tazminatının reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
4-Davacı yararına hüküm altına alınan avukatlık ücreti hesabında hata yapılarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki nisbi avukaltık ücretinin olması gerekenden daha azına hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.