Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/14373 E. 2014/16235 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14373
KARAR NO : 2014/16235
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

MAHKEMESİ : İzmir 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2013
NUMARASI : 2011/450-2013/78

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde şoför olarak 10.11.2009-17.03.2011 tarihleri arasında çalıştığını, 770,00 TL ücretinin asgari ücret kısmının elden ödendiğini, kalan kısmının elden ödendiğini belirterek genel tatil ücreti alacağı, yıllık ücretli izin, iş arama izin ücreti, fazla çalışma alacağı ve birleşen dava ile talep ettiği asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı şirkette 18.11.2009- 17.03.2011 tarihleri arasında çalıştığını belirterek davacının yedi günlük resmi tatil günleri alacağı talebini kabul ettiklerini bildirip çalıştığını ve alacağın bu kısmını kabul ettiklerini, davacının fazla çalışma yapmadığını, çalışma şeklinin aralıksız ve kesintisiz olmadığını, zirai ticari taşıma faaliyeti olan firmaların tümünde aynı sistemin uygulandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davacının genel tatil ücreti, fazla mesai, yıllık ücretli izin, iş arama izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının kabulüne verilmiştir
Karar davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı işçi aylık net 770,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı taraf davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Davacıya ait ücret bordrosu ibraz edilmediği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına göre davacının en son aylık net 770,00 TL ücret aldığı, kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacının ücreti mahkemece yeterli araştırma yapılmaksızın tespit edildiği anlaşılmasına göre yukarıda açıklanan şekilde emsal ücret araştırması yapılarak sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
2-Fazla çalışma ücretleri çalışılan dönem ücreti üzerinden hesaplanır. Son ücrete göre hesaplama yapılması doğru olmaz. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak bilinmeyen ücretin buna göre tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde davacının tüm fazla çalışmalarının en son ücreti üzerinden hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.