Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/13722 E. 2014/21229 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13722
KARAR NO : 2014/21229
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

MAHKEMESİ : Denizli 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2014
NUMARASI : 2011/1186-2014/116

Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirket nezdinde 15.09.2010 tarihinden itibaren tıp doktoru olarak işe başladığını, iş akdinin 21.11.2011 tarihinde işveren tarafından savunma alınmadan ve sebep gösterilmeden feshedildiğini belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, sözleşmenin 12.12.2011 tarihinde taraflarca karşılıklı anlaşma sonucunda sona erdiğini, işverence yapılmış tek taraflı bir fesih beyanının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş akdinin davacının yıllık izin talebi sebebiyle izin ücretinin ödenmesi kaydıyla taraflarca varılan mutabakat ile karşılıklı olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dosya içeriğine göre, 21.11.2011 günlü fesih ihbarı ile davacının sözleşmesinin 31.12.2011 tarihinde sona ereceği önelli olarak davacıya 22.11.2011 tarihinde bildirildiği, davacının önel süresi boyunca yıllık iznini kullanmak istemesi üzerine dosyada bulunan 09.12.2011 tarihli durum tespit tutanağı ile yıllık izin ücretinin davacıya ödenmesi suretiyle sözleşmenin 12.12.2012 itibariyle sonlandırılması hususunda tarafların mutabık oldukları anlaşılmaktadır.
Esasen iş sözleşmesinin 21.11.2011 günlü fesih bildirimi ile davalı işverence tek taraflı olarak sona erdirildiği, devamında davacının önel süresi zarfında işe devam etmek istememesi sebebiyle ihbar süresi ile yıllık izin süresini birleştirilmesi talebi üzerine davalı tarafından izin kullandırmak yerine izin ücreti ödenmek suretiyle davacının 12.12.2012 itibariyle çıkışının yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bahsi geçen tutanak ikale sözleşmesi vasfında olmadığı gibi, bundan önceki bir tarihte sözleşmenin halihazırda işverence feshedildiği de sabittir. Bu durumda, davranışsal sebeple yapılan fesih öncesinde davacının savunmasının alınmadığının anlaşılmasına göre işverence yapılan fesih beyanının geçerli bir sebebe dayandığı ispat edilemediğinden, mahkemece işe iade talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 469,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 02.07.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.