Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/13286 E. 2014/15848 K. 04.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13286
KARAR NO : 2014/15848
KARAR TARİHİ : 04.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2013/34-2014/45

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde 01.09.2006-31.08.2009 tarihleri arasında balık dağıtım ve pazarlama işinde 2.750,00 TL ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücretinin davalıdan faizleriyle birlikte tahsilini istemiş, 19.12.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
Davalı vekili, davacının işten kendi isteğiyle ayrıldığını, kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceğini ve hizmet süresi ile ücrete ilişkin iddialarının ise yerinde olmadığını, diğer talep ve iddialarının da yerinde olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davacının iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği ve 2.500,00 TL net ücretle çalıştığı gerekçesiyle, bilirkişi raporu doğrultusunda, raporda belirtilen miktarlar üzerinden kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yılık izin ücreti alacağının kabulune, fazla mesai ve genel tatil ücreti yönünden %50 hakkaniyet indirimi yapılarak kalan miktar üzerinden kabulune, fazlaya ait taleblerin reddine karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.
Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Dosya içeriğinden, mahkemece verilen ilk kararın Dairemizce, “…Somut olayda, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davalıya ait işyerinde 11.04.2007-31.08.2009 tarihleri arasında balık dağıtım ve pazarlama işi yaptığı, davacının 2.750,00 TL ücretle çalıştığını, davalının ise asgari ücretle çalıştığını ileri sürdükleri, imzalı ücret bordrolarında ücretin net 705,00 TL olarak görüldüğü, taraf tanıklarının tarafları doğruladıkları, 15.05.2008 tarihli ilgili makama verilmek üzere yazılan işveren yazısında, davacının satış sorumlusu olarak 2.750,00 TL maaş aldığının belirtildiği, mahkemece, davacının 15.05.2008 tarihli belgeye göre 2008-2009 yıllarında 2.750,00 TL ücretle, 2006-2007 yıllarında 705,00 TL ücretle çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmış olup, tarafların ücret konusunda anlaşamadıkları, ücretin 2.750,00 TL olduğunun belirtildiği belge olmasına karşın imzalı ücret bordrolarındaki ücretin 705,00 TL olması karşısında, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak bir sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan, davacı 01.09.2006-31.08.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını ileri sürmüş, davacının kardeşi ve kendi işe giriş tarihini bile hatırlayamayan tanıklar bu iddiayı doğrulamış iselerde davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında görülen 11.04.2007-31.08.2009 tarihleri arası süre dışındaki çalışma iddiası yeterli delillerle ıspatlanamamıştır. Bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre hesap yapılması gerekirken davacı beyanına göre hesaplama yapılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle bozulduğu,Mahkemece bozma ilamına uyulduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda mahkemece, davacının sendikadan bildirilen emsal ücrete göre, 2.500 TL ücretle çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, tarafların ücret konusunda anlaşamadıkları dikkate alındığında, sadece ilgili sendikadan emsal ücret araştırması yapılarak bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmeden sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Davacı işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından (meslek odalarından) emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.