Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/1146 E. 2014/6426 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1146
KARAR NO : 2014/6426
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

MAHKEMESİ : Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2013/492-2013/1024

Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ve ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı R.. E.. tarafından istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.03.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar adına 1- R.. E.. kendisi geldi. 2- A.. Ş.. adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına kendisi ve Avukat … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak fesih edildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve ödenmeyen ücret alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılardan R.. E.. vekili, müvekkilinin davacının işine son vermediğini, aksine davacının iş sözleşmesini bildirimsiz ve haksız olarak feshettiğini, noter ihtarnamesi ile işe davet edilmesine rağmen işe gelmediğini, iş sözleşmesini bildirimsiz ve haksız olarak fesheden davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteme hakkının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dahili davalı A.. Ş.., davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işverenin haksız olarak iş sözleşmesini feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılardan R.. E.. temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılardan R.. E..’in aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasındaki iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği uyuşmazlık konusudur.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, hak sahibine karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı kanunun 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında 4857 sayılı Kanun’da işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.
İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanılamaz.
Somut olayda, taraf tanıkları, davalı R.. E.. ile dahili davalı A.. Ş.. arasındaki adi ortaklık sona erdiğinde, davalı işverenlerin bütün işçileri topladığını, ayrılan her iki işverenden birinin yanında çalışabileceklerini söylediklerini beyan etmişlerdir. Ayrıca, Bodrum 3. Noterliği kanalı ile davalılardan R.. E.. tarafından 26.03.2008 tarihinde davacıya keşide edilen ve üç gün içerisinde iş başı yapmasını içeren ihtarname, davacıya 07.04.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı, ihtarnameyi tebliğ aldıktan sonra, iş başı yapmak için davalı işverenle görüşmek istediğini, ancak davalının görüşmek istememesi neticesinde bir sonuç alamadığını beyan etmiş ise de, davete icabet etmesine rağmen, işe alınmayarak, iş sözleşmesinin feshedildiğini ispatlayamamıştır. Adi ortaklığın bitirilmesi aşamasında iş sözleşmelerinin feshedilmediği taraf tanıklarının beyanlarından anlaşıldığından ve davalılardan R.. E..’in işe davet yaptığı aşamaya kadar geçen kısa sürede yeniden işyerini açma safhası olduğundan, bu dönemde iş sözleşmesinin askıda olduğu kabul edilmelidir. Davacının işyeri kurulduktan sonra işe davet edildiği de sabittir. Bu durumda davacı işçi, işe davete icabet etmeyerek, iş sözleşmesini eylemli olarak istifa ile sona erdirmiş olup, ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır. Bu itibarla, ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.