Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/10650 E. 2014/10008 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10650
KARAR NO : 2014/10008
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : Kütahya İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2013/547-2014/83

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan sendikal sebeple işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, iş yerinde ekonomik şartlar sebebi ile kadro daraltılmasına gidildiği için davacının iş sözleşmesinin işletmesel sebeple feshedildiğini, sendikal sebep bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı işyerinde maliyetlerin düşürülmesi amacıyla alınan işletmesel karar sonucunda istihdam fazlası personelin iş sözleşmelerinin sonlandırıldığı, davacının çalıştığı muhasebe-satış bölümünde işletmesel karara bağlı bir otomasyonun sözkonusu olmadığı, davacı işçinin işinin ortadan kalkmadığı, aksine işletmeye bağlı rakamlara bakıldığında davacı işçinin çalıştığı bölümde iş yükünün artmasının gerektiği, davacı işçinin çalıştığı bölüm bakımından istihdam fazlalığının oluşmadığı, yeniden yapılandırmanın işletme gereklerinden kaynaklanan geçerli feshe imkan vermeyeceği, buna göre feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı ve iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesinin üçüncü fıkrasına göre; “İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz;” beşinci fıkrasına göre; “İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz.” Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise; “Sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise, İş Kanununun 18., 19., 20. ve 2. madde hükümleri uygulanır. Ancak, İş Kanunu’nun 21. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz.” denilmektedir.
Mahkemece tazminat miktarı işçinin 12 aylık ücreti olarak belirlenmiş ise de davalı işverence yapılan feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Dosya içeriğine göre sendikanın yetki tespiti başvurusunda bulunup bulunmadığı ve yetki alıp almadığı ile işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli, emsal dava dosyaları getirtilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.