Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/10646 E. 2014/10126 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10646
KARAR NO : 2014/10126
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2014
NUMARASI : 2012/688-2014/82

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın davalılardan müştereken müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı EGO vekili, davada kendilerine husumet düşmeyeceğini, ihale makamı olduklarını, iş sözleşmesinin davacı ile diğer davalı BUGSAŞ arasında yapıldığını, davacının iş sözleşmesinin diğer davalı şirketçe 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h maddesince haklı nedenle feshedildiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı BUGSAŞ vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenlerle usule ve kanuna uygun olarak feshedildiğini, müvekkilinin işin gereklerine uygun çalışmayan, yeterli dikkat ve özeni göstermeyen yetersiz işçilerin iş sözleşmelerini feshettiğini, davacının şoför olarak çalıştığını, yolculara kaba davrandığını, uygunsuz ve tehlikeli şekilde otobüs kullandığını, davacının çalışması boyuna sık sık doktor raporu alarak devamsızlık yaptığını, bu nedenlerle iş söleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, fesih bildiriminde belirtilen ve davacının şahsi davranışlarından kaynaklanan fesih sebebiyle ilgili davacının savunmasının alınmadığı, fesihten önce davacının savunmasının alınmasının yasa gereği olduğu, davalı tarafın fesih gerekçelerinin hiç birinin sübut bulmadığı,zira yargılama sırasında verilen cevap dilekçesiyle davacının hem yolculara kötü davrandığı, hem de sık sık rapor aldığı gerekçesi ileri sürülerek fesih sebebinde çelişkiye düştüğü, feshin usulsüz ve haksız olarak yapıldığı,davacı vekilinin 03.08.2012 tarihli dilekçesiyle davalı BUGSAŞ aleyhine açtığı davasından vazgeçmiş olduğundan davacının davalı E.. M..ndeki işine iadesine karar verilmiştir.
Karar davalılar EGO ve BUGSAŞ vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden, davacının davalı E.. M..ne ait işyerinde davalı BUGSAŞ işçisi olarak şoförlük işinde çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı BUGSAŞ şirketince 01.07.2012 tarihinde belirli süreli hizmet akdinin 14.12. “Rapor almayı alışkanlık haline getiren ve verimsiz çalıştığı tespit edilen işçinin iş akdi ihbara gerek kalmaksızın işverence haklı sebeplerle fesih edilecektir.” maddesi ve 4857 sayılı Kanun’un 25/II-h “İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi” bendi gereğince feshedildiği tespit edilmiştir.
Somut olayda, davacının 2008-2012 yılları arasında değişik tarihlerde sık sık rapor aldığı anlaşılmaktadır. Davacının davranışları iş akışını, planlamasını ve işleyişini olumsuz yönde etkileyici nitelikte olup, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği açıktır. Bu anlamda, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı kabul edilerek davanın reddi yerine yazılı şekilde davacının işe iadesine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu 180,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.