Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/10494 E. 2014/22323 K. 10.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10494
KARAR NO : 2014/22323
KARAR TARİHİ : 10.07.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2012
NUMARASI : 2010/1260-2012/717

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan işveren tarafından feshedildiğini, çalıştığı dönemlere ilişkin hak ve tazminatlarının davalılar tarafından ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Belediye Başkanlığı vekili, belediyenin işveren sıfatına sahip olmadığını ve taleplerinde haksız olduğunu belirterek davanın husumet ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Davalı şirket vekili, diğer davalı ile aralarındaki ihale süresinin bitimi ile davacının işten ayrıldığını, şirketin alt işveren olduğunu, davacı işçinin herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamayacağı ile fazla çalışma sürelerinin tespiti bakımından uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, emsal dosya olan Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2013/27501 esas sayılı dosyadaki bilirkişi raporu dosya içeriğine daha uygundur. Söz konusu rapor esas alınarak fazla mesai talebi hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3-Taraflar arasında genel tatil alacağına takdiri indirim uygulanıp uygulanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde dairemizce son yıllarda takdiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının takdiri delil niteliğindeki şahit anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda davacı davalıya ait işyerinde özel güvenlik olarak çalışmıştır. Davacının genel tatil alacağı şahit anlatımlarına dayanılarak kabul edilmiştir. Genel tatil çalışmalarının kayda alınmadığı durumlarda dairemizin istikrarlı uygulamasına göre; “hastalık, izin, mazeret gibi sebeplerle çalışılamayacak olduğu günler düşünülerek” bu tür alacaklarda takdiri indirim yapılması gerekmektedir. Açıklanan sebeple davacının genel tatil alacağından takdiri indirim yapılması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.