Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/10331 E. 2014/11053 K. 02.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10331
KARAR NO : 2014/11053
KARAR TARİHİ : 02.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2013/592-2014/133

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı ve geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, davanın bir aylık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığını, davacının işe iade davası açma şartlarını taşımadığını, sözleşmenin belirli süreli olduğunu, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, fesih ihbarından önce işçinin savunmasının alınmadığı, fesih öncesi yazılı ihtar veya tutanak tutulma yoluna gidilmediği, fesihten önce davacının savunmasının alınmasının kanun gereği olduğu gibi davalı tarafın fesih gerekçelerinin hiç birinin sübut bulmadığı, davalı tarafça fesih için açık ve kesin bir gerekçenin bildirilmediği, her ne kadar davalı taraf davacının iş sözleşmesinin süresi belirli iş sözleşmesini yenilemediklerinden davacının iş sözleşmesinin feshedildiğini savunmuş ise de, davacının yaptığı işin süreklilik arz eden bir iş olduğu, sürenin bitiminde iş sözleşmesi devam eden işçiler olduğundan davacının hangi objektif kriterlere dayanılıp ve tercih edilerek işten çıkartıldığı ortaya konmamış, keza davacı işçinin iş yerinde başka bir işte veya başka şartlarla çalıştırılma imkanının yani feshin son çare olması ilkesinin de gözetilmediği, bu sebeple davalı işverence yapılan fesih işleminin hukuki dayanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş
mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.
İş sözleşmesinin süre verilerek feshi halinde, dava açma süresi, sürenin sona ereceği tarihte değil, kanunun açık hükmü uyarınca işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut olayda, davacı belirli süreli hizmet sözleşmesi ile 03.08.2012-31.07.2013 tarihleri arasında davalı vakıf bünyesinde çalışmış olup iş sözleşmesi süresi sonunda yenilenmeyeceği belirtilerek ihbar süresi kullandırılarak 31.07.2013 tarihinden geçerli olmak üzere feshedilmiştir. Her ne kadar davacı tarafından imzalı fesih bildiriminde tebliğin ne zaman yapıldığına dair herhangi bir tarih belirtilmemiş ise de; dinlenen şahit beyanlarından fesih bildiriminin 04.07.2013 te tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacı ise eldeki davayı 27.08.2013 tarihinde açmıştır. Davacının fesih bildiriminin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmadığı gözetilmeden mahkemece aksi kanaatle yazılı şekilde karar verilmesi bozma sebebidir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sepeplerle;
1-)Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)Davanın REDDİNE,
3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 02.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.