Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/10191 E. 2014/10252 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10191
KARAR NO : 2014/10252
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : İmamoğlu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2013
NUMARASI : 2013/177-2013/311

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın davalı işverence feshedildiğini ileri sürerek, davalıdan kıdem – ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının tahsilini istemiştir.
Mahkemece 11.04.2012 tarih 2009/311 esas, 2012/104 karar sayılı ilamı ile bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 11.06.2013 tarih ve 2012/24452 esas, 2013/14098 karar sayılı ilamı ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası mahkemece bu kez davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, bu kez davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosyada sorun bozma üzerine verilen kararda bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulup, kurulmayacağıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 esas, 2007/611 karar).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu nedenle bozma kararından sonrada mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır.
Somut olayda, mahkemece bozma öncesi kurulan hükümde davacının kıdem – ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının kabulüne karar verilmiştir. Hükmün sadece davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığından bahisle bozulmasından sonra mahkemece bu kez davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma sonrası davacının hak kazandığı yıllık ücretli izin alacağı ile ilgili hüküm kurulmamış olması hatalı olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.