Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/10172 E. 2014/12234 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10172
KARAR NO : 2014/12234
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Çorum 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2013/355-2014/83

Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının işten kendi isteğiyle ayrıldığını, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davalı işverenden işçilik alacağı olmadığını da savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fazla mesai ve diğer işçilik haklarını talep etmesi nedeniyle iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız şekilde feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün temyizi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesince, dosyaya sunulan ödeme belgeleri değerlendirilmesi için ve yapılan değerlendirme sonucunda da davacının fazla mesai alacağına hak kazandığının belirlenmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı ancak iş sözleşmesini fesheden taraf olması nedeniyle ihbar tazminatına hak kazanamayacağının dikkate alınması gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda ödeme belgelerini yeniden değerlendirerek karar verilmiş, ihbar tazminatı reddedilmiş, diğer alacaklara ilişkin ise; “ kıdem tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil, ücrete ilişkin talepelri yönünden Yargıtay ilamında bozma olmadığından, bu konularda karar verilmesine yer olmadığına, ” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
İçermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Somut olayda, bozma sonrası mahkemece “ kıdem tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil, ücrete ilişkin talepelri yönünden Yargıtay ilamında bozma olmadığından, bu konularda karar verilmesine yer olmadığına ” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Yargıtay’ca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı HMK.297’ye uygun olmalıdır.
Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, bozma nedeni yapılmayan alacak kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.