Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/9989 E. 2014/10728 K. 30.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9989
KARAR NO : 2014/10728
KARAR TARİHİ : 30.04.2014

MAHKEMESİ : Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2011/476-2013/78

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili davacının, davalıya ait işyerinde 01.05.2008-20.09.2011 tarihleri arasında çalıştığnı, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, resmi tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacağının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının günlük çalışmasının yedi saat olduğunu, dini bayramların birinci günü çalışma olmadığını, maaşlarını avans olarak aldığını, işyerini kendisinin terk ettiğini, alacak ve tazminat hakkı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve ücret alacağı olduğu, fazla çalışma yaptığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, mahkemece, şahit beyanlarının ortalamalarına göre, davacının haftada yedi gün, 07:00-19:00 saatleri arasında bir saat yemek molası düşülerek, günlük onbir saat, haftalık yetmişyedi saat çalıştığı, haftada yirmiiki saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ise de, Yargıtay incelemesinden geçen emsal dosyada, işyerinde yaz-kış çalışma saatlerinin farklı olduğunun kabul edilmiş olması ile şahitlerin beyanlarının çelişkili olması ve dosya içeriğine göre, davacının yaz aylarında 07:00-19:00 saatleri arasında, kış aylarında ise 07:00-17:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma süresinin ve ücretinin hesaplanması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi yanlış olmuştur.
Öte yandan, ara dinlenme 4857 sayılı Kanun’un 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat, günlük onbir saati aşan çalışmalar bakımından ise en az birbuçuk saat ara dinlenmesi verilmelidir. Mahkemece onbir saati geçen çalışma sürelerinde ara dinlenmesinin birbuçuk saat yerine bir saat olarak kabul edilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.