Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/9849 E. 2014/10720 K. 30.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9849
KARAR NO : 2014/10720
KARAR TARİHİ : 30.04.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2013
NUMARASI : 2011/1538-2013/12

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; iş sözleşmesini, hakedilen ücretlerin düzenli ödenmemesi ve işveren kusurlu davranışı sebebiyle haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve ücret alacağının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; davacının ücret alacağı ve kıdem tazminatı alacağının olmadığını, haklı bir sebep olmadan iş sözleşmesini feshettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 08.09.2005-31.03.2011 tarihleri arasında çalıştığı, iş sözleşmesini işyerinde ücretlerin ödenmemesi sebebi ile 24/II-e bendi gereğince feshetmiş ise de, dava tarihi itibarıyle ücret alacağının bulunmadığı, bu sebeple işçi tarafından yapılan feshin haklı fesih olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davacı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 4857 sayılı Kanun’da ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sonra ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin yasa ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve İşçinin bu ücrete hak kazanması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır.
Somut olayda, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından 01.04.2011 tarihli fesih bildirimi ile, “…. kanuni ücret, fazla mesai, ikramiye, sosyal hakları ve çeşitli alacaklarını alamadığından, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II/e maddesi uyarınca feshedildiği,” davacı tanıkları, S.. A.. ve M.. Ü..’nin özetle, davacı ile aynı işyerinde çalıştıklarını, maaşların düzenli ödenmediğini, beyan ettikleri, dosyaya sunulan ücret bordroları ve banka kayıtlarına göre davacının ücret alacağının olmadığı ancak davalı şirketin her ayın son gününde tahakkuk eden ücreti üç taksitte ödediği, avans olarak ödenen bir taksitin yirmi günlük süre içinde, kalan ücret alacaklarının yirmi günden sonra ödediği, ücret alacaklarının zamanında ödenmediği, bu ödeme şeklinin işverenin bir ücret politikası haline dönüştüğü ve işverence ücret ödeme yükümlülüğünün zamanında yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Davacının ücret alacağı yok ise de, ücretlerin üç taksit halinde ödendiği, ilk taksitin yirmi gün içinde, diğer taksitlerin yirmi günden sonra ödendiği, sonuç olarak ücretlerin geç ve düzensiz olarak ödendiği ve bu durumun işyeri uygulaması haline geldiği dikkate alındığında, ücretlerin düzensiz ödenmesinin işçi lehine haklı sebeple fesih şartlarını oluşturduğu düşünülmeden, kıdem tazminatı talebinin kabul edilmesi gerekirken, davacının ücret alacağı olmadığından iş sözleşmesini haklı sebeple feshetme şartlarının oluşmadığından bahisle, hatalı yorum ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.