YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9838
KARAR NO : 2014/10237
KARAR TARİHİ : 29.04.2014
MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2012/186-2013/267
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, davalıdan kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin ve fazla mesai ücreti alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının ücreti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca davacının çalıştığı işyerinin faaliyet gösterdiği alanda uzman bir bilirkişiden de görüş alınarak davacının fesih tarihindeki gerçek ücreti saptanmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı ücretinin günlük 30 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı ise ücretin asgari ücret olduğunu savunmuştur. Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen hizmet tespiti davasında davacının 01.11.2001-23.12.2003 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Bilirkişi davacı ve davalının iddiasına göre ikili hesap yapmış, mahkemece davacının iddiasına göre yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Davacı ve davalı tanıklarının beyanları, taraflar arasındaki ücret uyuşmazlığını ortadan kaldıracak mahiyette olmadığından, emsal ücret araştırması yapılarak sonuca gidilmelidir. Ayrıca hesaplama yapılırken hizmet tespiti davasına ilişkin dönemde asgari ücretle çalıştığı da gözetilmelidir. Eksik araştırmayla sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.