Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/9823 E. 2014/10624 K. 30.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9823
KARAR NO : 2014/10624
KARAR TARİHİ : 30.04.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2011/271-2013/170

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı işyerinde 11.05.2007-13.04.2011 tarihleri arasında çalıştığını, istirahat raporlu iken iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız bir şekilde feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının; verilen işi savsaklaması ve yavaşlatması üzerine hakkında 13.04.2011 tarihli tutanak düzenlendiğini, bunun üzerine haklı sebeple iş sözleşmesinin feshedildiğini, işyerinde fazla mesai yapılmadığını, üçlü vardiya halinde çalışıldığını, bayram ve genel tatillerde çalışılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep yokken davalı işverence feshedildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve yapmışsa miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlanması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; davacı 2011 yılına kadar 08:00-20:00 saatleri arası altı gün çalıştıklarını iddia ederken davalı günde sekiz saat üçlü vardiya şeklinde çalışıldığını savunmuştur. Davalı tanıkları davalıyı doğrularken davacı şahitlerinin beyanları farklılık göstermektedir. Bir tane şahit yılın üç ayı dışında oniki saat iki vardiya halinde çalıştıklarını beyan ederken diğer davacı şahidi 2011 yılına kadar oniki saat, bu tarihten sonra ise haftada dört gün sekiz saat ve iki gün oniki saat çalışıldığını, başka bir davacı şahidi ise iki gün oniki saat, dört gün sekiz saat çalıştıklarını, 2010 yılında ise dört gün oniki saat ve iki gün sekiz saat çalıştıklarını beyan etmiştir.
Bilirkişice 2011 yılına kadar dokuz aylık sürede altı gün oniki saat çalışıldığı kabul edilerek haftalık onsekiz saat üzerinden fazla çalışma hesaplanmış ise de, görüldüğü gibi davacının çalışma şekline, vardiya sistemine ve günlük ile haftalık çalışma süresine ilişkin şahit beyanları arasında ciddi uyumsuzluklar vardır. Şu halde mahkemece öncelikle yapılması gereken şahit beyanları arasındaki uyumsuzlukların giderilerek davacının çalışma şekli, davacının tabi olduğu işyerindeki vardiya sistemi ile davacının günlük ve haftalık çalışma süresinin netleştirilmesidir. Bundan sonra davacının fazla çalışma ücretleri talebi hakkında hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı olan hükmün bu yön itibariyle bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.