YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9795
KARAR NO : 2014/10155
KARAR TARİHİ : 28.04.2014
MAHKEMESİ : Ankara Batı İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2012/343-2013/40
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, onbeş yıl sigortalılık süresi ve üçbinaltıyüz gün prim ödemesinin bulunduğunu, kendi isteği ile ayrılsa dahi kıdem tazminatına hak kazanabileceğini, ancak iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının davalı şirkette çalışmakta iken Makine ve Kimya Endüstrisi kurumunda çalışmak için başvuruda bulunduğunu ve başvurusunun kabul edildiğini, davacının başka bir işyerinde çalışmaya başlaması sebebiyle işten ayrıldığını, 27.10.2011 tarihli istifa dilekçesinde de özel sebeplerden dolayı istifa ettiğini belirttiğini ve 18.11.2011 tarihine kadar yirmibir gün çalıştıktan sonra Makine ve Kimya Endüstrisinin işe başlama talimatını gerekçe göstererek işyerinden ayrıldığını, takip eden hafta içinde Makine ve Kimya Endüstrisinde çalışmaya başladığını ve gerçek fesih sebebinin emeklilik olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davacının işten ayrıldıktan iki gün sonra başka yerde çalışmaya başladığı ve işten ayrılma iradesinin emeklilik değil başka yerde işe girme amacına yönelik olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin işçi tarafından yaşlılık aylığı tahsisi amacıyla feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem hakkının doğup doğmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır.
1475 sayılı Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasına (5) numaralı hükmüne göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer şartları yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş şartı sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle iş yerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin iş yerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir.
Somut olayda; davacı işçinin 27.10.2011 tarihinde emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini sona erdirdiği dosya kapsamı ile sabittir. Sosyal Güvenlik Kurumunun 26.10.2011 tarihli yazısı ile de, davacının bu tarihte emekliliğe hak kazandığı anlaşılmaktadır.
İşçinin, iş sözleşmesini emeklilik sebebine dayalı olarak feshetmesine rağmen, başka bir işte çalışmaya başlamasının kanuni hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı uyuşmazlığın çözümü açısından tartışılması gereken noktayı oluşturmaktadır .
İşçinin emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini feshetmesinden kısa bir süre sonra, yeniden çalışmasını gerektirecek durumlar ortaya çıkabileceği gibi, işçinin bu hakkını kendisi için daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşündüğü bir başka iş yerinde çalışma amacı ile de kullanması mümkündür . Sosyal Güvenlik Hukuku alanında, yaş şartını da gerçekleştirmek sureti ile emekli olan işçilere sigorta destek primi ödeyerek çalışma imkanı tanındığı da dikkate alındığında, mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14/1-5 maddesindeki düzenleme açısından, kanun koyucunun amacının işçinin çalışma yaşamını aktif olarak sonlandırması olduğundan bahsedilemez . Çalışmakta olduğu iş yerinde yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ilişkin yükümlülüklerin tamamlayan işçinin, kendisi için çalışma şartlarının daha olumlu olduğunu düşündüğü bir iş yerinde çalışma amacı ile bu hakkını kullanması halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına aykırı davrandığı kabul edilemez . Kanun ile tanınmış emeklilik sebebi ile fesih hakkının kullanması ile birlikte kıdem tazminatına hak kazanılacağının kabulü gerekir. İşçinin hangi amaçla bu hakkı kullandığı, kıdem tazminatına hak kazanması açısından önem arz etmemektedir . Haklı sebeple dahi olsa iş sözleşmesini fesheden işçi ihbar tazminatına hak kazanamayacağından, kıdem tazminatının kabulü fakat ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken; davanın tamamen reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.