YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9788
KARAR NO : 2014/10613
KARAR TARİHİ : 30.04.2014
MAHKEMESİ : Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2012/67-2013/61
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı E. Üretim Anonim Şirketi’nin işyerinde değişen alt işverenler nezdinde en son davalı şirkette olmak üzere 23.12.1996-30.01.2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle sona erdirdiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı E. Üretim Anonim Şirketi vekilinin davacının kendi işçileri olmadığını, davalı işletmenin ihale makamı olduğunu, zamanaşımı, görev ve husumet itirazları olduğunu ifade ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket ise davacının istifa ederek işten ayrıldığını, kendi yanlarındaki çalışmalarının bir yılın altında olduğunu ve kıdem tazminatı istemeyeceğini, ayrıca davacının tatil çalışması olmadığını ifade ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin emeklilik sebebiyle iş sözleşmesini kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona erdirdiğini, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi uyarınca yürürlüge devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin 4. fıkrasında, “Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla” işten ayrılan” işçilerle 5. fıkrasında, “506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılan” işçilerin diğer şartların da bulunması durumunda kıdem tazminatı talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
Somut olayda, yukarıda belirtilen hallerden birinin olup olmadığının tespiti için sosyal güvenlik kurumundan gerekli belgelerin ve varsa tahsis dosyasının getirtilmediği görülmektedir. Öncelikle bu eksiklik giderilerek davacının kıdem tazminatına hak kazanma şartının bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir.
Bundan sonra eğer davacının kıdem tazminatına hak kazandığı tespit edilecek olunursa da fesih tarihinden itibaren faize hükmedilebilmesi işverene mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14/4-5 maddelerindeki şartları taşıdığının davacı tarafından davalı işverene belgelendirildiğinin ispatlanması gerekir. Aksi durumda dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilebilir.
Belirtilen esaslara aykırı olacak şekilde eksik incelemeye dayalı olan hükmün bozulması gerekmiştir.
Somut olayda bilirkişi raporu kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti bakımından denetime elverişli değildir. Hesaplama yoktur. Sadece toplam tutar vardır. Böyle olunca özellikle ihbar olunan Modern Şirketi tarafından ibraz edilen ve davalı E. Üretim Anonim Şirketi delilleri arasında yer alan yıllık izin defterlerindeki kullanılan izinlerin hesaplamada dikkate alınıp alınmadığı anlaşılamamaktadır. Denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması hatalıdır.
4-İş hukukunda esas olan çıplak ücrettir. Giydirilmiş ücret istisna olup, giydirilmiş ücretin esas alınabilmesi için bu yönde açık hüküm bulunmalıdır. Nitekim ihbar tazminatı ve kıdem tazminatı bu yönde açık hüküm olduğundan giydirilmiş ücret esas alınarak hesaplanmaktadır. Ulusal bayram ve genel tatili ücreti bakımından giydirilmiş ücretin dikkate alınacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Ulusal bayram ve genel tatil ücretinin çıplak ücret yerine giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanması da yerinde olmamıştır.
5-Son olarak ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının şahit beyanıyla ispatlanması durumunda dairemizin yerleşik uygulaması uygun bir oranda takdiri indirim yapılması yönündedir. Somut olayda davacının ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarını şahit beyanıyla ispat etmesine rağmen takdiri indirim yapılmaması da isabetsizdir
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.