Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/9476 E. 2014/9800 K. 25.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9476
KARAR NO : 2014/9800
KARAR TARİHİ : 25.04.2014

MAHKEMESİ : Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2011/381-2013/27

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı EUAŞ’ın işyerinde değişen alt işverenler nezdinde en son davalı şirkette olmak üzere 24.02.1998-30.09.2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle sona erdirdiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı EUAŞ vekilinin davacının kendi işçileri olmadığını, davalı işletmenin ihale makamı olduğunu, zamanaşımı, görev ve husumet itirazları olduğunu ifade ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket ise dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, delillerinin toplanmasını istediklerini, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, bir yıldan az çalıştığını, zamanaşımı itirazları olduğunu ifade ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin emeklilik sebebiyle iş sözleşmesini kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona erdirdiğini, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davalı şirkete yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve davalı şirketin savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri uyarınca, tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır.
Temsile yetkili kişinin herhangi bir sebeple tebliğ yapıldığı sırada işyerinde bulunmaması veya bizzat alamayacak durumda olması halinde, kendisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürüne, bu da olanaklı değilse, tüzel kişinin o yerdeki memur veya işçilerinden birine yapılmalıdır. Bu sıraya uyulması kanun zorunluluk olup, aksi takdirde tebligat usulsüz sayılacaktır.
Somut olayda, davalı şirketin alt işveren olarak diğer davalının termik santralinde faaliyet gösterdiği, dava dilekçesinin termik santral işletme bakım müdürlüğü Orhaneli/Bursa adresine gönderildiği anlaşılmaktadır. Davalı şirket tarafından bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesinin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan R. Mah. A. Cad. No: … E. Apt. K. … Daire: … Seyhan/Adana adresine yapılması üzerine davadan yeni haberdar olduklarını, dava dilekçesinin ve tebliğlerin termik santrale ve yetkisiz birisine yapıldığı, savunma haklarının kısıtlandığı itirazında bulunulduğu görülmektedir.
Dava dilekçesinin tebliğine ilişkin belge incelendiğinde “kendisine verilmek üzere işyerinde muhasip İbrahim Akşit” şerhli olduğu anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi yetkili temsilcinin nerede olduğu ve neden bulunmadığı açıklanmaksızın 7201 sayılı Kanun’un 12 ve 13. maddelerine uygun olmayan bir tebliğ söz konusudur.
Mahkemece davalı şirketin bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesine karşı beyanlarında toplanmasını istediği deliller toplanarak ve sonucuna göre dava hakkında karar verilmesi savunma hakkının tam olarak kullanılmış sayılması bakımından önemlidir. Belirtilen esaslara aykırı olacak şekilde davalı şirketin bildirdiği ve toplanmasını istediği deliller toplanmaksızın davacının taleplerinin hüküm altına alınması davalı şirketin savunma hakkını kısıtlar nitelikte olup isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyizlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.