Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/9468 E. 2014/9794 K. 25.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9468
KARAR NO : 2014/9794
KARAR TARİHİ : 25.04.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2013
NUMARASI : 2011/100-2013/129

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin en son davalı şirkette olmak üzere değişen alt işverenler nezdinde asıl işveren davalı idare hastane işyerinde 13.02.2003-31.01.2011 tarihleri arasında temizlik işçisi olarak asgari ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle davacı tarafından sona erdirildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı idare vekili, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkili kurumun ihale yolu ile hizmet alımlarını alım sözleşmeleri ile asıl işi olmayan bir takım işleri yüklenici firmalara yaptırdığını, yüklenici firmaların kendi personellerini çalıştırdıklarını, firmaların taşeron değil asıl işveren olduklarını, müvekkili ile diğer davalının arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi bulunmadığını, firmaların çalıştırdığı işçilerin kanuni haklarından müvekkili kurumun bir sorumluluğu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiği, kıdem tazminatı alacaklısı olduğu, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı idare vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve yapmışsa miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamada dikkate alınan davacı şahitlerinin beyanlarına göre, davacının bir ay 07:00-15:00 arası, diğer ay ise 15:00-07:00 arası çalıştığı ve her birimde dört kişinin çalışıp, iki haftada bir cumartesi ve pazar nöbeti olarak yirmidört saat nöbet tutulduğu, nöbet sonrasında ise ikibuçuk gün izin verildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişice yapılan hesaplamada vardiya değişimi haftada bir olarak kabul edilmiş ve ikibuçuk günlük izinler dikkate alınmamıştır. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama biçimi dosya kapsamına uygun değildir. Şu halde belirtilen şekilde vardiya değişimleri ile nöbet sonrası izinler dikkate alınarak hesaplama yapılması zorunlu olup, bu yapılırken de kararın davacı tarafından temyiz edilmediği gözönünde bulundurularak usulü kazanılmış haklara riayet edilip davacının fazla çalışma ücreti talebinin hüküm altına alınması gerekmektedir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 25.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.